takmayayım diyorum, zaten yeterince derdim var diyorum, ama yani şu son 2 maç, sonrasında yaşananlar, bugünkü tweet, açıklamalar...
şu açıdan. alanya maçı gerçekten ayağı topa en az bir kez vuran herkesin göreceği üzere, bazen olan o olmayınca olmuyor maçlarından. yani olabilir. ama ts maçı öyle değil. hele sonrasında olanlar. maç yüzünden gittim var protokolü okudum.
meaela başkanın hakeme laf ediş şeklinde tuhaflık yok mu? yani geçen yıl "yayıncıda fetö var" lafına benzer. yani birileri var ama onlara gücü yokmuş gibi.
ya şikayet etme, biliyorsan, inanıyorsan, eminsen, kelle al, savaş filan ama insanları kandırma, hep böyle. ts maçında penaltıyı hakem vermedi. var çağırdı. var halil umut meler'di. e alanya maçında da asıl hakem oldu. (hakemlik bir şey yoktu mesele o değil) e neden engel olmadın? ts maçındaki kükremen kimeydi?
bir de mesut'a megafon vermek fikrinden belli olmuyor mu strateji, amaç, eylem bir fikri olmadığı? mesut'un yüz ifadesini izledim, adamın sesi titredi. sonraki maç da trip yaptı zaten, çünkü megafon verilecek kişi o değil. bence megafonu rambo okan'a vermeliydi. yanında da gfb tayfayla foto verdi, ertesi maç da istifa diye bağırıldı, onun da etkisi oldu bence. hangi tribünler bağırdı merak ettim, ekrana yapışıp anlamaya çalıştım, maraton kesin bağırdı, migros bağırdı mı anlayamadım.

hocaya da kuruldum hafiften, frankfurt maçı sonrası laflardan. bana anlatma avrupa kupası alır mıyız almaz mıyız, biz parkta geceleri bağırırdık "şl finalinde koyacağız gs'ye" diye, hayal değil mi ederim, hayalimizi de almayın elimizden yahu! ama delirmiş bunlar. basketten pek anlamıyorum, salona çok giderdim, daha doğrusu baskette travmalar var. ben ufakken bizim basket takımını çok severdim, bıyıklı abilerdi, benim dışımda hemen herkes malum futbolda x takımı baskette çukurova, tofaş, efes vs tutardı, hep yenerlerdi tabii, böyle basket hep bana içten içe parası olanın artistlik yaptığı, sporcusuyla, seyircisiyle, yazarıyla çizeriyle bir kibirli ortam gibi gelir, sevemedim. ama takip ediyorum tabii, sabotaja uğramış gibiyiz orada, üzerine başkanın veya sorumlu kimse yanlış kararları tabii.

şuna geleceğim, her şey yanlış. baştan aşağı yanlış. değil kulüp, hayat bu yanlışı kaldırmaz. seni artık istifadan başkası kurtarmaz.
Bizi basariya ulastiracaksa gelsin, yoksa gelmesin.

Acikcasi kendisini "kendini fenerbahce'ye atmaya calisan" bir teknik direktor olarak gormeye basladim. Demecleri, kendini ovmeleri, surekli bir yerlerde cok konusmasi bunu andirdi bende. Ben hic tasvip etmiyorum bu hareketleri. Sen zaten kendini kanitladiysan kariyerin iyi gececektir merak etme, turkiye ligi'nde oynuyoruz. Eli yuzu duzgun td sayisi max 5 falandir.

Belirtmek istedigim Bir diger husus ise indirim muhabbeti. Evet indirim yapmasi guzel, 750b euro gercekten cok hos rakamlar td icin. Fakat ben su "camianin evladi" kavramini hic sevmiyorum. "Benim bu camiaya borcum var" demis. Ne borcu abi, odemedigin para filan mi kaldi eski yillardan? Abi sistemi, adamcilik, camianin evladi... en sevmedigim tabirler...
Ayrica geldigi zaman dusuk butce ile sampiyon yapabilecek mi? Bu da bir diger soru isareti. Cunku belli ki dusuk butcemiz olacak. Ha yonetimin hedefi sampiyonluk degilse bilmiyorum artik. Sonucta "basari" dedigimiz olgu, yonetimin ve taraftarin beklentisine gore degisir. Taraftar sampiyonluk bekliyor.

Ve son olarak, gelirse takima copleri doldurmaz insallah. Dusuk butce ile gidip coplere yuksek maas verecekse vermesin daha iyi. Mesela chuba akpom nasil bir oyuncu bilmiyorum fakat 2m euro bonservis ve 1.2m euro maas bekleniyor. Bu oyuncu cop cikarsa ne yapacagiz? Bu oyuncunun almasi gereken sozlesme tamamen performansa dayali sozlesme olmasi gerekiyor. Bu sadece bir ornek. Yani demek istedigim, erol bulut eger basarisiz olursa arkasinda bir enkaz birakmasin. Kendisi hakkinda en cok istedigim seylerden birisi bu.
Bakalim ne olacak, hep birlikte gorecegiz. Umarim gelir ve yillarca basarili olan bir teknik direktorumuz olur.
Yazar alımını açması gerekiyor bu herkesin ortak düşüncesi sanırım. Bununla birlikte ekşi sözlükte başlığını gündeme getirmemiz gerekiyor diye düşündüğüm sözlük, Sözlüğümüz. İlla ki yazarları arasında ekşi sözlük yazarları vardır. Eğer yönetim isterse burayı canlandırabiliriz. Ben geçen sene üye oldum, sonra işler ve sözlüğün aktif kullanılmaması yüzünden bıraktım. İçerikler kaliteli ancak sayılı yazar tarafından çıkıyor. Onlar da yukarıda yazıldığı gibi yoğunluk seviyesinden hoşnutsuz. Moderasyon illa ki değerlendiriyordur ama bir daha düşünmeli.