kulübümüzün yapmış olduğu açıklama;
https://www.fenerbahce.org/haberler/kulup/2020/1-16/turkiye-futbol-federasyonu-na-soruyoruz
çok net soruların sorulduğu ve neden tek taraflı bir karar alındığı sorulan bir açıklama. Şahsen açıklamanın içindeki kartlar ve trabzonspor'un avantaj elde edeceğinin bu kadar detayına girilmesini yanlış buluyorum. bu detay yüzünden asıl sorduğumuz soru geri planda kalıyor. ama ortada açık bir soru var cevaplanması gereken.

trabzonspor'un yapmış olduğu açıklama;
https://www.trabzonspor.org.tr/tr/aciklama-26-1-2020
fenerbahçe'nin sorduğu sorulardan bir tanesine cevap verilmiş ve bizim böyle bir talebimiz olmadı denmiştir. açıklama baştan aşağıya demogoji yapılarak yapılmış. kötü bir üslup tercih edilmiştir. bu üslup nedeni ya haklı gerçeklerin gün yüzüne çıkmasından dolayı olayı kavgaya çevirip ortalığı karıştırmak. yada genel olarak kendi taraftarına sempatik görünmektir. oysaki bizim bu yönde bir talebimiz olmadı yanlış bilgi edinmiş olduğunuz için bizi suçluyorsunuz konunun muhatabı biz değiliz der geçersiniz.

malatyaspor başkanının yapmış olduğu açıklama;
https://www.youtube.com/watch?v=vFVEpKrMK6Q
özetle tff'den yetkili biri aradı ve trabzonsporlu yabancı futbolcular oynamak istemiyor siz ne diyorsunuz diye bize sordu. biz burada yaşıyoruz ve canımızla uğraşırken onlar korkuyorlar diye mi maçı iptal edeceksiniz o zaman oynayalım diyor. gayet samimi ve ne trabzonspor ile bir derdi var ne fenerbahçe'yle tek yaptığı yapılan konuşmaları aktarması.

şimdi bende soruyorum kim yalan söylüyor ?

A: trabzonspor kulübü başkanı ?
B: malatyaspor kulübü başkanı ?
C: tff den malatyaspor kulübü başkanını arayan yönetici ?
D: bu soruyu sorduğu için fenerbahçe kulübü ?
tarihe pek ilgi duymayan birisi olarak özellikle tarih hakkında yazdığı entry'leri keyifle okudugum ve pek çoğuna katıldığım yazar. öncelikle bu konudaki hakkını vermek gerek.

gelelim asıl konuya. bazı konulardaki uç fikirlerini okuyunca bir gülümseme geliyor :d mesela 59 öncesi şampiyonluklarda insanlar "bu şampiyonluklar sayılacak kadar önemli mi" tartışması yapıp 9 şampiyonluktan bazılarını elemeye çalışırken kendisinin konuya müdahil olup "kesinlikle cuma ligi bile sayılmalı" çıkışı komiğime gitmişti. yanlış ya da doğrudur muhabbetine girmeyeceğim, zaten bahsettiğim şey bu değil. demek istediğim, bu tür uç noktadaki çıkışlarına hafif gülüyorum :d (bkz: #54394)

ruh hastasıyım herhâlde. :d
saygı duymadığım asla fenerbahçe'nin efsanesi olamamış ve olamayacak eski futbolcu ve teknik direktörümüz.
sevmezsin anlarım da saygı duymamak nedenciler gelmeden kendimce sebepleri açıklayayım, ne de olsa sevgi de saygı da kişisel, değil mi?
futbolculuğuna yetişemedim, oradan buradan izlediğim kadarıyla biliyorum bu yüzden o konuya değil direkt olarak teknik direktörlük hikayesiyle başlayacağım. zaten futbol oynadığı dönemle alakalı kötü bir şey diyene de rast gelmedim.
öncelikle kocaman'ın fenerbahçe'ye ilk kez teknik direktör olarak gelişi bile başlı başına mide bulandırıcı bir hikayedir, hafızalarımızı tazeleyelim, daum'u ve oynattığı futbolu hepimiz az çok hatırlıyoruzdur diye düşünüyorum. başarılı teknik direktörler de maalesef şampiyon olamayabiliyor. o sene de bu senelerden biriydi, oturmuş bir fenerbahçe, ligi, takımı ve yönetimi çok iyi tanıyan bir teknik adam, bunlara rağmen başarısız geçen bir sezon. bütün bunlar olurken aykut kocaman 'benim daum'un gözünde yerim yok hocamızın arkasındayız' şeklinde açıklamalarıyla gelen 'bir sonraki teknik direktör siz misiniz?' sorularını geçiştiriyordu. bu konuşmalarının ardından çok da vakit geçmeden kendisi teknik direktörlüğe getirildi. şimdi burada garip bir durum var, eskiden çok konuşulurdu büyüklerimiz tarafından bilmem hatırlar mısınız ya da denk geldiniz mi ama 'futbolcular hocayı göndermeye çalışıyor' gibi bir kalıp vardı, topçular hocayı sevmiyor ve göndermek istiyorsa bunun sonuçlara yansıdığını söylerlerdi eskiler.
şimdi burada şöyle bir durum var. o senelerdeki 'muhteşem fenerbahçe'nin bu şekilde bir performans düşüşü ve sonrasında direkt olarak teknik direktörlüğe aykut kocaman'ın gelişini ben tesadüf olarak göremiyorum. ki bu adamın kötü niyetini bütün bu olaylardan sonra ali koç yönetimi kendisini kovunca veri hırsızlığına girişmesinden de anlayabilirsiniz.
burada başka bir konuya giriyoruz, verileri çaldığı falan yok, o haberler yalan diyenler olabilir. bu konudaki bilgim gerçekten çok olmadığı için beni aydınlatabilirsiniz. lakin başkanın bu dedikodular ve haberler sırasında aykut kocaman'ın eski ekibinin tamamını kovmasının ben başka bir sebebi olabileceğini düşünmüyorum.
gelelim aykut kocaman ve ali koç ilişkilerine, ali koç'u sevmiyor olabilir, ali koç da onu sevmiyor olabilir fakat özellikle fenerbahçe için böylesine zor bir zamandan geçilirken, sürekli olarak eski yönetimle biraraya gelip medyaya fotoğrafların sızdırılması, medyada sürekli aykut kocaman lobisinin kendisinin tekrardan teknik direktör olacağı yönündeki haberler ve fenerbahçe'nin bulunduğu hiçbir ortamda bulunmayarak destek olacağı yerde bu tarz hareketlerle köstek olması bir 'efsane'ye uygun değildir elbette.
ufak tefek başka söylemler de var elbet fakat asıl sebepleri anlattığım için kalanını konuşmaya gerek olmadığını düşünüyorum. kısacası kendi çıkarlarını fenerbahçe'den her zaman önde tuttuğu görüşünde olduğum için kendisini ne severim ne de sayarım, benim gözümde bu camianın bir değeri asla değildir.
bu söylediklerim konusunda tartışmaya açık değil, bilgi eksikliği varsa bu hudutta aydınlatılmaya açığım.
lige havlu atmasıyla beni zevkten dört köşe yapan takım.birkaç yıldır kibrinizden geçilmedi ortalık ama artık devir devran değişiyor.
hep söylendi söyledik, mali olarak ne fb'den ne de bjk'den farklı değiller. 2 yıldır hile hurda ile lig+cl gelirlerini toplayınca millet bir şey zannetti bunları ama bu geceden sonra anca uefa'ya gidebilecekleri için o bol sıfırlı oyuncu kontratlarını nasıl ödeyecekler çok merak ediyorum(*) haa birde bankalar birliği anlaşmalarının geri ödemeleri başlayacak, hatırlayın bi ara mustafa cengiz tekrar yapılandırmadan bahsediyordu sıkıştılar tabi. bjk'de de olacak bu geri ödemeler. bizim en büyük şansımız ali koç, saçma sapan şartlar içeren bankalar birliği anlaşmasını imzalamadan koca holdingi kulube seferber etti ve fener ol ile çok ciddi miktarlar toplandı ayrıca döviz borçları da belli bir miktarda tl'ye çevrildi, güzel günler bizi bekliyor kısacası. bjk batmış bitmiş durumda ama onlarda yeni kampanya yaptılar ve belli bir oranda çabalıyorlar. gelelim gs'ye, çok t*şak geçtikleri o kampanyanın bir benzerini seneye görürsek şaşırmayın(*)

gs taraftarına seslenelim, kötü günler sizi bekliyor. çekirdeklerimizi aldık beklemedeyiz...