koray şener'in vefatının yıl dönümü sebebiyle aklıma gelmiş çocuk mottosu. çocuk mottosu diyorum çünkü şunu 10 yaşından büyük olup da söyleyecek insan salağın tekidir. gerçekten kim bulmuş bunu merak ediyorum. daha da ilginci kim kabul ettirmiş koca tribüne, o da ayrı bir merak konusu.

seni sevmeyen ölsün ne amk ahsjdfhsdjfhsajfhasklfjasdkf.

ayrıca 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçında koray şener'in vefatının üzerine de söylendiğini düşünmüyorum, taraftarımızın aksine. zaten gs'liler hep söylüyor bu tezahüratı. niye söylüyorlar orası ayrı tabii fakat koray şener özelinde söylenmedi bence. zaten neredeyse tüm gs'liler de kendisinin arkasından üzüldüğünü belirtiyor.

fakat!!!!!!!!! ultraslan denecek küfürküfürküfür taraftar örgütü, bunu 4 nisan 2015'de otobüsümüzün kurşunlanması üzerine tweet olarak atmıştı ve bunu normal gören bir sürü küfürküfürküfür insan var. buradan bir kez daha ultraslan'ı ve tüm ultraslanlıları saygıyla!!!!!! yadediyoruz.

(bkz: nefret 9 harflidir)
(bkz: ultraslan)
zor kazandığımız ama kolay kaybettiğimiz koç. avrupa basketbolunun kişisel olarak belki en büyük markası ve değeri. basketbol aklı, profesyonelliği ve buna rağmen işine olan amatörce tutkusu hatta aşkı... çok özel bir karakter, çok özel bir spor figürü.

basketbol ülkemize futbol kadar değer görmediği için insanların çoğu bence hala farkında değil fakat ülkemizde gördüğümüz en büyük spor ikonuydu. yaşattıkların, başardıkların ve arkada bıraktığın iyi veya kötü bütün anılar için çok teşekkür ederim koç. veda yazıları hep biraz hüzünlüdür, bu benim için en hüzünlüsü.

hayatımın en mutlu gecelerinden birini yaşamama vesile olmuştur, final four akşamı sinan erdem'de hayatımda ilk kez mutluluk ve gururdan gözyaşı dökmüştüm. şimdi düşününce bu ayrılık da arkasında biraz nem bırakıyor.
elveda.
kafası azıcık basıyorsa beşiktaş ile sözleşme uzatmaması gereken futbolcu.
bu ölücü beşiktaş yabancılara para saçarken yerlileri çok ufak meblağlarda sözleşmelere zorluyor.
eğer rıdvan kerizlik yapıp yeni sözleşme imzalamazsa şubat ayında en az 2 milyon euroluk maaşı kapar senelik bonservis bedeli ödenmeyeceği için kendisine.
beşiktaş kulübüne de ders olur çakallık yapıp sözleşme uzatmayarak düşük maaş ödemeye devam etme düşüncesi.
öyle görünüyor ki kruse fesh işleminden zarar görmeyecek. yani biz tazminat falan alamayız gibi hissediyorum.
hukuktan anlamam fakat hukuktan sorumlu yöneticimiz alper pirşen'in sözlerini dinledim az evvel, beinsport'a bağlanmış kendisi, mart ayından bu yana ödeme yapmadık, yüzde 15 indirim talep ettik. sonrasında tek taraflı fesh etti demiş özetle...
öncelikle hani hiçbir oyuncumuza borçu değildik ? bu gözden kaçmasın. sonrasında büyük ihtimalle oyuncunun mukavelesinde belli süre ( atıyorum 60 gün ) alacaklarını karşılamazsanız serbest kalır maddesi vardır. bkz ribery. böyle bir madde varsa ki koyulduğunu düşünüyorum, oyuncu " bana ne corona'dan ben paramı alamıyorsam serbest kalırım " der ve de kalır.

vaktinde ortega da bizden benzer şekilde kaçmıştı. orada tamamen haklıydık, fifa oyuncuya ceza da kesmişti ama biz oradan bir şeyler elde edememiştik. fifa'nın oyuncular ve kulüpler konuşup anlaşması üzerine bir tavsiye kararı var, ama bunun yaptırım gücü maalesef ki yok. fifa ve uefa her zaman oyuncudan yana tavır sergiliyor bu sebeple de pandemi sürecinde olup, ekonomik olarak bütün kulüpler gibi biz de zorda olsak dahi fifa oyuncu uzlaşmadı alacaklarını istemiş, hakkı da varsa gider diyip olayı kapatacaktır.
olan bizim potansiyel bonservis gelirine, verdiğimiz maaşlara ve yaşadığımız itibar kaybına oldu. sanıyor musunuz ki bu olay duyulmadı. şu an avrupa'dan getirmek isteyeceğimiz her oyuncu artık daha maliyetli, daha nazlı olacak.
bize sadece 10-12 milyon euro'ya değil, bu şekilde bir itibar zedelenmesi de yaşatması, zaten son yıllarda sportif başarısızlığın doğurduğu kaliteli futbolcular tarafından pek de tercih edilmeme durumunu daha da arttıracaktır.
ülke olarak belki de taraftar olmanın getirdiği bir durum olarak milyon eurolar kazanıyorlar biraz indirsinler ne olacak demenin gerçekte bir karşılığı yok. bu adamların işi futbol, zorla bana 2-3-4 milyon euro verin demiyorlar, biz toplum olarak alıştrıldığımız için tazminatlarımızı-maaşlarımızı bırakmak bize garip gelmiyor ama oralarda, özellikle de almanya'da bu adamların alacakları gününde yatıyor. kulübün bu kadar borcu varmış, şu kadar kriz olmuş, sportif olarak hedefin altında kalmış onları ilgilendirmez. onlar söz verilen tarihte parasını almak üzerine odaklanmış.

diyebilirsiniz ki parayı isterken profesyonel, ama oynarken değil. evet haklısınız değil. fakat o zaman da şunu söylerim ben de; siz de almasaydınız. oyuncu sizde oynucam diye diretmedi ki biz almak için her şeyi feda eder durumlara düşüyoruz, problem burada. eğer güçlü olsak, o masaya sağlam otursak, biz de oyuncunun bilinen profiline uygun maddeleri o sözleşmeye yazdırırdık. mesela, 2 kilodan fazla alırsan x tl yaptırım, maçtan 2 gün önce gece gezmesine çıktığın tespit edilirse y tl ceza, "15 gol 15 asist yaparsan şu kadar ödül gibi sistemleri organize etmiş olsaydık, o zaman oyuncu da köy kulübü gibi davranamazdı. ya da davranırdı bedelini öderdi. ancak dediğim gibi elimiz güçlü değil, yıllardır da güçlü olmadı.
gönül ister ki bu işten maddi zarar almadan çıkmayalım. fakat sadece maddiyatla kalmayacak, önümüzdeki dönemlerde transfer yaparken de başımıza iş açacak durum bu. zira x oyuncu kruse'yi aradığında orayı futbolcu yönetiyor, sürekli kavga çıkartıp, bağırıp çağırıyor bir de aylarca paranı alamıyorsun, sözleşmeye imza atıyorsun indirim bekliyorlar, bence gitme dediğinde bu kötü referans bize çok zarar verecek.
son olarak yine kimsenin pek aklına gelmeyen ama benim merak ettiğim bir durum daha söz konusu. fenerbahçe; kruse'nin fifa'ya gitmesinin ardınan, uefa'nın da işin içine girmesiyle birlikte ffp'ye uyulmadığı gerekçesiyle avrupa kupalarından men cezası verir mi kulübümüze ? zira her sene borçsuzluk belgeleri imzalıyor bu oyuncular ve en ufak bir şikayette uefa bunu yaptırım olarak karşımıza çıkartıyor. zaten uefa türk kulüplerine karşı ceza verirken olabildiğince şahin davranıyor, bu olay işin tuzu biberi olabilir, korkarım ki.