bu tarz güzel hareketlere holiganlıktan gözü dönmüş taraftardan destek beklemek zaten saçma olurdu. marka olmak adına güzel bir şey. neden oluştuğunu bilmediğim fakat varlığından emin olduğum bir şey var, anadolu kulübü taraftarındaki fenerbahçe nefreti. bunu kırmak için güzel bir fırsat. şimdi herhangi bir anadolu kulübüne yenildikten sonra o raftaki formalara saldırı olmasın da.
güncelleme çalışmalarının Eylül ortasına kadar devam edeceği sözlük. maalesef gerek pandemi gerekse özel sebepler dolayısı ile süreç çok uzadı.

Bu sorunu güncellemelere eklenecek yeniliklerle telafi edilmeye çalışıyoruz. Eylül ortasına kadar sözlük içerisinde yaşayacağınız sorunlar için şimdiden özür dileriz.

not : yine güncelleme dolayısı ile üye alımları maalesef Eylül 15'ine ertelenmiştir.
Baştan söyleyeyim söylediklerinin tamamını okuyacak vakti henüz bulamadım ve Aziz yıldırım'ı da sevmem. Söylediklerinin büyük çoğunluğu gördüğüm kadarı ile her zamanki gibi hamaset ve megolamanlık kokuyor. Fakat gel gelelim pek çok konuda da dibine kadar haklı. Doğruyu söyleyenin yanlış olması doğruyu yanlış yapmaz.

Benim dikkatimi özellikle iki konu çekti. Bunlardan ilki ali koç'un hibe ettiğini iddaa ettiği paraların durumu. Eğer kulube borç verip borç verdiği paraları çarçur ederek günü kurtarmak maksatlı kulubü daha da beter bir bataklığa sürüklediyse halimiz gerçekten çok vahim. Ben şahsım adına ali koç'un kulubü ekonomik anlamda iyi yönettiğine inanmıyorum. Gittiğinde aziz yıldırım'dan dahi daha beter bir enkaz bırakacağına dair çok ciddi şüphelerim var. Ikinci mesele ise transferlerin şeffaflığı. Irfan can kahveci örneği üzerinden gidersek söyledikleri muhtelemelen doğru. Şöyle ki galatasaray'ın devre arası kullanabilecegi ne limiti, ne de kasasında parası vardı. 4.5 milyon euro teklif edilen oyuncuya 11 milyon euro'dan girmek nasıl bir iş bilmezlik, skandaldır. Yoksa fenerbahçe içerisinde olup başakşehir kulubüne ve ideolojisine yakın birileri istanbul seçimlerinden sonra gelirleri kesilen ideolojik bir kulube finansman mı sağlıyorlardı? Mesele her ne olursa olsun ortada çok ciddi çarçur edilen transfer bütçeleri ve üstüne şeffaflıktan pek alâ uzak bir yapı var. Fenerbahçe kimsenin babasının malı değildir, Fenerbahçe vakıf statüsünde bir halk takımıdır şeffaf olmak zorundadır ve aksi kabul edilemez.

Bir de ülkenin cahilleri günümüz siyasi konjonktürü üzerinden tutturmuşlar bir birlik olma meselesi. Arkadaşlar çok seslilik olmayan yerden başarı çıkmaz. Hainlik ile, muhalefet etmek, farklı düşünmek arasında çok büyük farklar vardır. Yakın tarihten örnek vermek gerekirse XX. Yüzyılın en önemli üç olayından birisi olan Türk devrimi inanılmaz büyük düşünce farklılıklarının ve tartışmaların ürünüdür. Ingiltere, fransa, abd gibi bütün büyük gelışmış ülkelerin başarısının ardında tartışma kültürü yatar. Fenerbahce gibi Koskoca bir camiayı belli başlı kalıplara sokmaya çalışmak ahmaklıktan başka birşey değildir. Lütfen bırakın artık şu taraftar bölümesin, camia karışmasın, aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın saçmalığını.