haberler doğruysa ve gerçekten takıma katıldıysa başarılı transfer olarak göreceğim futbolcu.

videolarından gördüğüm kadarıyla gerçekten çok iyi bir pasör. farklı tipte pasları atabiliyor. vücudunu biraz ince görüyorum yalnızca, umarım çarpışmalarda kendini saklamayı biliyordur.

10 numaradan ziyade 8 numara hüviyeti sezdim ben kendisinde. belki de fener'de izlemeyi uzunca zamandır hayal ettiğim bir kurgu görürüm fener'de bu sene: 3 adet 8 numaralı, kalabalık bir orta saha.

oynamayacak oyunlarla oluşan orta saha şişkinliğini de umarım elimizden bazı topçuları çıkartarak çözebiliriz.
uzun bacaklı orta saha hamalı.
günde üç maç çıkartabilir.
ilk maçta üç kişilik, ikinci maçta iki kişilik, üçüncü maçta tek kişilik oynar.
vücut çalımları ve top saklama becerisi ligimiz için yeterli seviyededir.
presi, baskıyı görüp de saçmaladığı pek azdır.
ndidi 6 oynarken önünde-yanında zajc ve syzmanski'yi rahatlıkla kullanabilirsiniz.
hele ki sağbekten osayi'nin ndidi'ye yaklaşarak sahte bek gibi oynamasıyla merkezi hem sertlik hem de hız bakımında iyice garantiye almış oluruz.
hiçbir takımın kolay kolay vazgeçebileceği bir isim değil.
bu nedenle de çok zor transfer.
bir de afrika kupası handikapı var tabii..
ndidi ile oynamakla ndidi'siz oynamak arasındaki fark takımı ortadan ikiye kırıp dökebilir.
o yüzden mutlaka güvenilir bir yedeği olmalıdır.
Tribünün dolu olmasını beklemediğim maç.

10-15 bin arası seyirci gelir. Bu da hem takıma duyulan güvenin göstergesi olur hem de ekonomik şartlar sebebiyle bilet fiyatlarının artık bel bükmeye başladığının göstergesi olur.

Normal bir Fenerbahçe olsa, yani top falan oynasa. Hala 3lü savunma 4lü savunma gibi salak saçma tartışmalardan kopmuş olsa ve potansiyelinin yarısını bile sahaya göstermeyi basarsa - bkz Frankfurt maçı - çok rahat kazanırız lakin futbolcu olduğunu unutan futbolcular ile yerle bir olan özgüven ile hedefsiz kalmanın getirdiği motivasyon düşüklüğü ile bu maçı kazanmak için böyle maç başında ( ilk 15 dakika ) tesadüfi de olsa gol bulmak gerekir.

Ancak sezon başından beri herhalde oynanan maçlarında 3/5'inde maçlara 1-0 mağlup başlayan biz oluyoruz. O yüzden zaten comeback yapmakla uğraşmaktan enerji de kalmıyor.

Bu maçı izler miyim şüpheliyim. Sadece eski Fenerbahçe bu tarz maçları fırsat bilip kazanır, krizden çıkardı. Ancak Ali Koç döneminde o reaksiyonu da göstermeyi unuttu. Peki o reaksiyon neden vardı? Çünkü büyük takımların sahip olduğu bir hüviyet o. Ali Koç döneminde sağ olsun biz artık büyük takım gibi hissedemiyoruz kendimizi. O sebeple de kazanmamız gereken bu maçları da kazanamaz olduk.

Üzücü elbette. Maç sonunda bir iki kelam daha eklerim belki, ancak bir Avrupa kupası maçı ve ben heyecanımı kaybettim. En üzücü şey de bu.
Bu adamın transferine sıfır lira ödedik sene boyu mevkisi dışında oynadı ve bana kalırsa gayet de iyi oynadı ama çirkin olduğu için devamlı eleştirildi. Bu adam maç başı ücret alıyor adam bildiğin yemek artı akbile oynuyor mevkisi dışında oynatılıyor ve son vuruşlar dışında gayet iyi oynuyor. Bu kadar eleştirilmesini anlayamıyorum tamam çöp kabul ediyorum fenerbahçe seviyesinde değil. Eleştirirken aldığı ücret de hatırlanmalı bu seneki iç saha beşiktaş maçında çok iyi oynamıştı. Deplasman başakşehir maçında vedatın attığı 3 puanı getiren golün asisti ona aitti ve çok güzel bir asistti. Denizli de 2-1 kazandığımız maçın ilk golünü attı, 6 puana direk etkisi var adamın mevkisi dışında oynamasına rağmen. Tolgay arslan bunun yarısı kadar eleştirilmedi.