1966 doğumlu, uzun yıllar trabzonspor formasını terletmiş milli sol bek. Trabzon'da kahve kahve dolaşıp taraftarı bilinçlendirmeye çalıştığı için "başbakan" lakabı ile de tanınır. 2009 yerel seçimlerinde chp'nin güngören belediye başkanı adayı olmuştur. 2017 referandumunda rıdvan dilmen'in "meşajıjını aldım" trendine sert tepki koyarak da ayrıca dikkat çekmiştir. Geçmişte pek çok takımsa yardımcı antranorlük yapsa da Şu sıralar sözcü'de spor yazarlığı yapıyor. Ayrıca özer hurmacı'nın da amcasıdır. Esaslı adamdır.

Bugün yayımlanan röportajında fenerbahçe ile ilgili tespitleri çok hoşuma gitti:

"Bana göre birileri Ali Koç'u sabote ediyor. Cisse, Samatta, Thiam ve Valencia golcü mü Allah aşkına? Fenerbahçe'nin şampiyon olduğu yıllara bir bakın. Ya forvetlerinden biri gol kralıdır ya da en az 15-20 golü vardır. Ben sezon başında "Pelkas Fenerbahçe'nin 10 numarasıdır, 9'u bulsunlar şampiyon olurlar demiştim. Ama ne yaptı Fenerbahçe, Pelkas varken gittiler Mesut Özil'i aldı. Ona verdiler yıllık 10 milyon Euro. 3.5 yılda eder 35 milyon Euro. 10 ay top oynamamış adamdan en az 3 ay verim alınamayacağını bilmiyorlar mı? Hadi Mesut'u aldın diyelim. Peki sen dört forvetinin toplam gol sayısının Larin kadar olmadığına da göremiyor musun? Bir de üstüne İrfan Can Kahveci'yi transfer ettiler. Kardeşim sen İrfan Can'ı neden alıyorsun? Bir sezonda en fazla 3-4 gol atar. 7 milyon Euro da ona verdin. Elinde en az 10 milyonluk Ozan Tufan'ı attın kulübeye. Kafadan 17 milyon Euro gitti. 6 milyona Samatta'yı almışsın. Etti sana 23 milyon. Mesut'a da 35 milyon Euro toplamda para ödüyorsun. Sen bu kadar hata yaparsan başka yerlerde suçlu aramana gerek yok. Bırakın milleti karalamayı.Bu kadar hatalı ve gereksiz transferlere rağmen Erol Hoca'yı başarılı buluyorum. Bir hocanın öncelikli hedefi sahadaki oyuncadan tam kapasiteyle verim almaktır. Bunu Erol Hoca başarıyor. Ama oyuncu kalitesi burda öne çıkıyor. Bu forvetlerle ne yapabilirsiniz ki?"

Rakamların bazıları yanlış olsa da, mesut konusuna katılmasam da genel anlamda eleştiri okları doğru yeri işaret ediyor. Bu sezonun sorumlusu emre belözoğlu'dur.
Beşiktaş'a gideceği konuşulan oyuncu.

Genç yaşlarda futbola santrafor olarak, sonra sağ ve sol kanat, ardından da bu sezon sol beke evrilmiş bir oyuncu.

2 milyon TL bonservis bedeli konuşuluyor, yaklaşık 750 bin Euro. Anlaşılan o ki bütün yabancı haklarımızı başka mevkilerde kullanacağız, Çağatay düşünülen isim olmayacak. O zaman bizim de düşünmemiz gerekir bence. Bu kadar hücuma isim yazılırken ferdi de oralarda değerlendirilmeyecek gibi duruyor, en azından yedeğe bir isim almak mantıksız değil. Hele TL bazında bir bonservis verilecekken.
(bkz: #62139) üşenmedim tek tek okudum,

* sözlüğe bir hevesle gelmiş, hesap açmış ve birkaç entry yazıp bırakmış yazarlar ve çaylaklar uçurulmalı. sözlükte 1000 küsür civarı çaylak olmak üzere 1200'e yakın kayıtlı kullanıcı var ve bu gereksiz fazla.

* sözlükte anlık kaç kişinin online olduğunu görebilmemiz gerekir.

* mesajlaşma limitinin kaldırılması gerekiyor.

bu üç konu en önemlileri bence. tabiki de geri kalanlarda önemli ama ölü hesaplar, anlık kişi sayısı ve mesajlaşma konularına el atılması gerekiyor.
PAOK altyapısından yetişen 2000 doğumlu solak yunan stoper/kanat bek. szalai 'ye alternatif olarak düşünüldüğü yüksek oranlarda iddia edilmektedir ve tabii ki rogon topçusudur.

PAOK, Yunan Ligi'nde geride kalan 12 haftada lider Olympiakos'un 13 puan gerisinde 12 maçta aldığı 6 galibiyet ve 5 yenilgiyle 4. sırada bulunuyor. Micha, bu maçların 10'unda ilk 11'de stoper ikilisinin solunda yer almış. İki kere A Milli, on küsür kere de değişik yaş gruplarında mill olmuş, maç içerisinde stoperden sol beke kaydığı zamanlar da olmuş. Lakin, üçlü savunma tecrübesi hiç yok.

Ekim sonu ve Kasım başı Konferans Ligi'nde Kopenhag'a karşı oynadıkları iki grup maçını 90 dakika izlemiştim. Tabii ki, bu maçları onun için değil, Kopenhag'da Jonas Wind'in performansını takip etmek için izlemiştim. PAOK deplasmandaki maçı 2-1 kazanırken kendi sahasında maçı da 2-1 kaybetmişti ve bu maçta Micha 90 larda kırmızı kart görüp atılmıştı.

İki maçta da Jonas Wind gibi hem fizikli hem de teknik, hem hava hakimiyeti yüksek hem de yerden bitirici hem sempatik hem de yakışıklı bir santrafora karşı gayet başarılı mücadele verdiğini söylemek lazım. Tekniği, yaşı ve fiziğine göre yeterli seviyede, sol ayağıyla top kontrolü ve pasları başarılı; ancak sağı da bir o kadar zayıf. Hava topu zamanlamasında da kusurları göze batıyor. Sert bir stoper değil, yine de yerden müdahaleleri seviyor. Maç konsantrasyonu ve maç içi agresifliği bakımından yeterli. Kademeye girme, pas arasına ayak uzatma, rakibin hücumunu izleyip bilinçli olarak pozisyon alma gibi aksiyonlarını da sık sık görebiliyorsunuz.

Mevcut haliyle üçlü savunmanın sol stoperi olarak iş görür. Ancak, daha önce hiç böyle bir rolde oynamadığından Szalai gibi çizgiden ya da iç koridordan bindirmeler yapabilir mi, oyun kurulumunda orta saha oyuncularını rahatlatan bir pas opsiyonu olabilir mi, mevkisini terk edip hücuma katıldıktan sonra geri dönüşleri nasıl olur gibi sorular birer muamma...