"Ukrayna’dan özür dilemeyeceğiz. Bunun sebebini de biraz sonra anlatacağım. Ukrayna Büyükelçisi’nin hadsiz söylemleri sonrasında o bizden özür dilemeli. Medyada her konumuza maydonoz olan rakip takım taraftarlarından etkilenmiş olmalısınız.
Bir camia var ki, yönetimi, başkanı, sporcusu kim olursa olsun bizim tarafa dokunmaktan kaçınmıyor. Her konumuza maydonoz oluyor. Biz, ayrıştırmayı değil, birleştirmeye odaklıyız. Bu ülkeyi ayrıştıran o kadar çok unsur var ki, futbol bunun başında gelmemeli.
İki gündür bu haksızlığa, bu çifte standarda, Fenerbahçe'ye yapılan bu hakarete kafa yoruyorum. 20 saniyelik bir olaydan bahsediyoruz. Hatırlatırım maç 120 dakika. İkinci golü yedik bir şey olmadı, elendik tezahürat olmadı, ilk golde oldu. Bence yakışıksız ve gereksiz, Fenerbahçe kimliğinden uzak bir tezahürattı ama ne yapacağız, ağızlarına fermuar mı koyacağız? Daha maç başlamadan, eskiden Türkiye'de oynayan bir kalecinin maçtan önce tribünleri gerdiğini gördük. Orada başladı. Sonra gol geldi. Yine o oyuncu yedek kulübesinden fırlayıp öyle hareketler yaptı ki... Golü atan da yaptı. Yine de bize yakışmadı bu söylem. Hatta Lucescu'ya teşekkür etmek istiyorum. Kendisi oyuncuyu yanına çağırıp bağırdı çağırdı. Teşekkür ediyorum. Yine eksik bilgiyle Lucescu tezahüratı protesto ettiği için basın toplantısına katılmadı dendi."

ali koç
Mutluluk kaynağımız.
Kuruluş Yılı: 1907

Kurulduğu Yer: Moda’da Beşbıyık Sokağı 3 numaralı evin alt katı
kurucular:
nurizade ziya songülen bey, osmanlı bankası memurlarından ayetullah bey, bahriye mektebi talebesi necip okaner bey, hindli namıyla anılan asaf beşpınar bey ve enver yetiker tarafından kurulmuştur.

ilk başkan:nurizade ziya songülen

1895 yılında Moda’da oturan İngilizlerin modern futbolu oynamaya başlamaları, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kurulmasının ilk adımları olacaktı. Deniz öğrencisi Fuat Hüsnü Kayacan’ın, 1899 yılında Fenerbahçe Stadı’nın bulunduğu çayırda meşin yuvarlağa yaptığı vuruşlar sırasında arkadaşları Reşat Denyal, Mehmet Ali ile dile getirdikleri "Ah biz de bir futbol takımı kurup oynayabilsek" özlemi, Türk gençleri arasında Black Stockings FC kurulmasına sebep olmuştur. Fakat daha sonra, kulüp monarşi rejiminin engellenmesini önlemek amacıyla hemen dağıtılmıştır.
Birkaç gencin de katılımıyla aynı isimler, 1902 senesinde bu kez Kadıköy Futbol Kulübü adı altında toplandılar. Ancak daha sert hafiye baskını bu girişimi de engellemiştir. 1907 yılının bir bahar gününde gene bir maç dönüşü Ziya, Ayetullah ve Necip evlerinde çay içerlerken sönmeyen ideallerini bir kez daha başarmaya yöneldiler. Monarşi rejimi artık gevşemiş ve bu girişim bu kez tutunmuş ve FENERBAHÇE FUTBOL KULÜBÜ bir daha kapatılmamak üzere kurulmuştur.
Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün ilk yönetim kurulu şöyledir: Ziya Bey "Başkan", Ayetullah Bey "Genel Sekreter" ve Necip Bey de "Genel Kaptan ve Veznedar"dır. Tabii kuruluş yılları kolay olmamış, zaman zaman futbolcu bulmakta zorlanılmış ve birçok defa gemilerden ödünç futbolcu alarak ligdeki mücadelesini sürdürülmüştür. 1909 yılında kulübün adı Fenerbahçe Spor Kulübü olarak değişmiş, renkleri de sarı-beyazdan bugünkü rengi olan sarı-laciverde çevrilmiştir. 1909-1911 yılları Fenerbahçe’miz için çok zor geçmiş bir ara dağılma noktasına bile gelinmiş ancak Elkatipzade Mustafa adlı üye, kulübü kurtaran adam olmuştur.
kaynak : fenerbahce.org
Ali Koç’un deney faresine dönüşmüş olan takım. Bu sezondan daha kötü ne olabilir diyorsun, diğer sezon daha kötü oluyor. Belki bu sezon akıllanmıştır, düzeltir diyorsun. Daha da kötüye gidiyor.

Haftaya Başakşehir takımına karşı da Türkiye kupasını hediye ederse şaşırmam. “Çok şükür kötü günleri geride bıraktık. Şimdi sırada daha kötü günler var..”
Kimse Fenerbahçe başkanına saygı makama saygı safsatası sunmasın bugünkü galatasaray maçının ilk yarısında benim sinirden gözlerim doldu bu herif 5 senedir başkan ve 0 çekiyor orada burada yüzsüz yüzsüz gülerek geziyor. Şerefi ve onuru olduğuna inanmıyorum.
biricik hocamızdır ve büyük efsanemizdir. 10 sene şampiyon olmasa da şimdi çekip gitse de ülker sports arena'nın önüne mutlaka heykeli yapılmalıdır.

şu dönemlerde takım olarak kötü durumdayız ama neden bu kadar üstüne gidiliyor hocanın anlayamıyorum. biz 5 sene önce de galatasaray deplasmanında ciddi bir şekilde yenilmiştik, basketbolcular rakip taraftardan daha fazla etkileniyorlar ve elleri titriyor. zaten biz efes ile de oynarken sanki galatasaray ile oynuyormuş gibi oluyoruz. bir de fikstür olarak 10 maçın 7'si deplasmanda. kısmetsizlik de var anlayacağınız ama toparlarız. kimsenin şüphesi olmasın.