Osmanlı teşkilatlanması

hükümet (divan-ı hümayun)

devlet erkanı burada toplandırdı.fatih'den itibaren önemi arttı.16. yy dan itibaren istikrarı bozulup sadrazam sürekli değişti.17. yy ın ortalarında hükümet için yeni bir saray yapıldı.buraya daha sonra bab-ı ali dendi.
divan toplantıları
1475'den sonra fatih divan başkanlığını sadrazama bıraktı.sultan da toplantıları yukarıdaki bölmeden izlemeye başladı.1454'e kadar her gün, sonrasında haftada 4 gün toplanırdı.18. yy da ise idari işlevini kaybetti.
a) ikindi dîvânı
veziri azamın kendi sarayında ikindi vakti toplattığı divandır.daha az önemli konular konuşulur.17. yy den önemi arttı ve 1654'de veziri azam'a ayrı saray yapıldı.
b) galebe divanı
kapıkulu ocaklarına maaş verilmesi ve elçi kabülü için toplanırdı.yeniçeriağası ve maiyeti gelip törenle yemek yenirdi.
c) ayak divanı
olağanüstü durumlarda acil işlerin konuşulduğu divandır.padişah katıldığında diğer herkes ayakta dururdu.

divan üyeleri
• veziriazam: sultanın mutlak vekili olup adli ve mali konularda yetkisini defterdar ve kadıasker ile paylaşır.
• vezirler: başta sayısı 1 iken sonradan artmıştır.devlet konularında yardımcı olurlar.
• kadıaskerler: başta sayısı 1 iken 1480'den sonra 2'e çıktı: anadolu ve rumeli kadıaskerleri.rumeli kadıaskerleri rütbece üsttedir.yargı işlerine bakarlar.
• defterdarlar: mali işlerden sorumlular.
• nişancı: divandaki yazışmalar, tahrir işleri ve tuğra çekme işine bakar.zaman içinde örfi hukuk un başı haline geldi.

divan bürokrasisi
1- reisü'l küttap
divan'daki katiplerin başıdır.evrakları düzenler.17. yy ın ortalarından itibaren elçileri kabul etmiş ve hariciye nazırlığı haline gelmiştir.
- amedci (amedi) kalemi
reisü'l küttap'ın özel kalemidir.emrinde kâtipler bulunur.evraklar, yazışmalar, şifre çözme, mektup görevleri arasındadır.
2- tezkireciler
büyük ve küçük tezkireci olarak iki tane var, nişancının sekreterleridir.sadrazamın iki yanında durarak gündem konularını okurlar.
3- çavuşbaşı ve çavuşlar
çavuşbaşı ve onun emrindeki çavuşlar, dîvânın kararlanın
uygulanmasından sorumludurlar.ayrıca divan düzenini sağlamakla da görevlidirler.
4- kapıcıbaşı ve kapıcılar kethüdası
kapıcıbaşılar, saraydaki kapıcıların âmirleri olup sarayın muteber hizmetlilerindenidiler.sonraları vezir olanlar da vardır.önceleri sadaret mührünü yeni sadrazama onlar götürürlerdi.
5- katipler
divan ve hazine katipleri olarak ikiye ayrılırlar. divan katipleri fetva, ferman ve beratları yazıya geçirir.hazine katipleri ise mali notları siyakat adlı teknikle yazarak gizliliği sağlarlardı.
6- divan tercümanları
yabancı mektupları vs çevirirlerdi.

divan kalemleri
alınan kararların uygulanmasında ve kayıtlarının tutulmasında görevlidirler.
1- beylikçi kalemi (dîvân kalemi)
alınan kararları tutan, müzakere edilen evrakları gerekli yerlere ulaştıran bürodur.barış antlaşması imzalama gibi şler ve hattı hümayum gibi emirleri hazırlardı.
2- tahvil kalemi
beylerbeyi, sancakbeyi gibi önemli memurların tayin ve terfi evraklarını muhafaza eder.bunlarla ilgili tevcih ve beratları da bunlar hazırlarlardı.
3- rüus kalemi
yüksek dereceli memurlar dışındaki tüm memurların atama ve tevcih işlerini yürütür, beratlarını hazırlardı.

askeri teşkilat
osmanlı ordusu: merkez kuvvetleri: yeniçeri, cebeci, topçu, top arabacı, humbaracı, lağımcı, süvari, silahdar, sipahiler, sağ sol ulufeciler, sağ sol garipler.
eyalet kuvvetleri: yaya müsellem, tımarlı sipahiler, akıncılar, kale muhafızları, yardımcı kuvvetler.

1) merkez kuvvetler (kapıkulu ordusu): doğrudan padişaha bağlı ordudur.

a) acemi ocağı: yeniçeri ocağına asker yetiştirmek için 1. murat döneminde kurulmuştur.esir hristiyan çocukları eğitilir.23 yaşında yeniçeri olurlar, yahudiler sisteme dahil değildir.
• 3 şekilde üye alınır; pençik (esirlerin beşte biri), devşirme yoluyla, kapıkulu askerlerinin çocukları (kuloğlu)
b) yeniçeri ocağı: padişahın merkezi otoritesini teşkil ederler. avrupanın ilk daimi ordusudur.
• yeniçeri taburuna "orta", orta komutanına " çorbacı" denir.askerler 3 ayda bir ulufe, hünkar değiştiğinde cülus bahşişi alırlar.
• 3. selim döneminde yerlerine nizam-ı cedit kuruldu ancak isyan çıkarıp hünkarı devirdiler.
b) cebeci ocağı: silahların bakım ve korunmasından sorumlu, başları cebecibaşı'dır.
ç) topçu ocağı: top döküm ve kullanılmasından sorumlu, başları topçubaşı'dır..
d) kapıkulu sipahileri: seferde hünkara eşlik eder, tuğ ve silahları korurlardı.çerilerden mevkice yüksektirler.
e) diğer sınıflar: bomba yapıp kullanan humbaracı ocağı, kale kuşatmalarında tünel kazan lağımcı ocağı, topların sefer alanına taşınmasından sorumlu top arabacılar ocağı.

2) eyalet kuvvetleri

a) yaya ve müsellemler: osm'nın ilk düzenli ordusudur. sefer sırasında sefere katılır sefer dışında ise kendısıne verilen toprakla uğraşırlar.zamanla geri planda çalıştılar.nakliye, madencilik..
b) tımarlı sipahiler: sefer dışında toprakla uğraşır, sefer zamanı sancakbeyi liderliğinde savaşa katılırlardı.
c) akıncı ocağı: sınır güvenliği,keşif,ani baskınlardan sorumlu olup maaş almazlar, ganimetle geçinirler. vergiden muaftırlar.
ç) deliler: ön safta savaşırlar.
d) kale muhafızları: azaplar, önceleri ön safta savaşırken sonradan kale muhafızlığına getirildiler.
e) yardımcı kuvvetler: kırım hanlığı, eflak boğdan erdel voyvodalıkları orduları.
f) geri hizmetlerde çalışanlar: tatarlar, yörükler, voynuklar, derbentçiler, köprücüler, martaloslar.

• 19. yy osmanlı ordusu: nizamıcedid, sekbanıcedid, eşkinci ocağı, asakiri mansure-i muhammediye... avrupa orduları örnek alınarak kurulmuştr.

donanma: ilk osmanlı donanması karesi beyliğinden kazanıldı.osm. kaptanı deryası aynı zamanda cezayir beylerbeyidir.yavuz zamanında mısırın alınmasıyla daha sağlam bir donanma kurmak için adımlar atıldı. gedik ahmet paşa kırımı aldı otrantoya da çıkarma yaptı. 3.selim zamanında umuri bahriye nezareti kuruldu 2. mahmud zamanında ise mahmudiye kalyonu, 2. abdulhamit zamanında ise hamidiye kruvazörü yapıldı.


maliye teşkilatı
ilk maliye teşkilatı 1. murad zamanında kara halil ve kara rüstemin gayretleriyle yapılmıştır. hududun genişlemesiyle gelir gider miktar ve türü de artmıştır.
1) maliye bürokrarisi
a) baş muhasebe: .baş defterdarın muavini olup saray başta olmak üzere bütün devlet dairelerinin gelirleriyle masraf hesaplarını tutan mali kanun hazırlayan bir nevi sayıştay vazifesi gören mühim dairedir.
b) başbaki kulu: hazinenin alacaklarını takip ederlerdi. baş defterdarlığa bağlı idi.
c) cizye baş bakıkulu: cizye dolayısıyla hazineye borcu olanları takip ederdi.
d) veznedarbaşı: hazineye ait paranın tahsilatı ve ödeme işlemleriyle ilgilenir.
e) sergi nazırı: hazine işlemlerinin defterini tutar.

2) defterdar kapısı
defterdarlığa ait bütün kayıtların saklanıp muhafaza edildiği yerdir.bu kapıdaki kalemler;
- maliye kalemi: mali yazışmalar yönetilir.
- ruznamçe kalemi: hazinenin bütün gelir ve giderleri yönetilir.
- tarihçi kalemi: maliye kaleminden çıkan evraklara tarih koyar.

3) hazine
a) dış hazine: devletin esas hazinesidir.gelirler burda toplanır, sorumlusu defterdardır.
b) iç hazine: padişahın özel hazinesidir.


osm. ilmiye ve adliye teşkilatı

1) hukuksal gelişim
• temeli şer'i ve örfi hukuka dayanır.ilk mühim kanunname fatih kanunnamesidir.ebu suud efendi örfi olan bazı hususları şeri bir temele oturtma konusunda çalışmalar yapmıştır.ademi merkeziyetçilik uygulanarak mümin ve gayrimüslimler farklı vergiler tabi oldular.
2) ilmiye ve adliye teşkilatı
ulema: medrese temelli kişilerdir: kadı,müftü,kadıasker, şeyhulislam / umera: kul sistemi içerisinde yetişmiş olan: vezir, subaşı, sancakbeyi, beylerbeyi

1) ilmiye teşkilatı
a) şeyhülislamlık
- bu ünvan başkent müftüsüne verilir.ilki, 2. murad dönemindeki molla fenaridir.protokolde yeri sadrazamdan ileridir. kanuni zamanında ilmiye teşkilatının reyisi olmuştur.başkent müftüsüdür ve diğer kazalardaki müftüleri de o tayin eder. şeyhulislam kaza müftüleriyle ilgilenirken kadıasker ise müderris ve kadı tayin ve terfileriyle ilgilenirdi.
- bu makam adliye nezareti ve maarif nezaretlerinin kurulmasıyla yetkilerini yitirdi 3 mart 1924 de diyanet işleri reyisliği haline getirildi.
b) müderrisler
medrese hocasıdır.iyi dereceli medrese mezunları önce bir müderrisin yanında çalışır, icazet aldıktan sonra atanırlardı.
c) nakibul eşraf
peygamber soyundan olan seyyidlerin işleriyle uğraşmak, soy kütüğünü takip etmekle görevli teşkilattır.
d) padişah hocaları
şehzade belli bir yaşa geldiğinde ona bir hoca tayin edilir, padişah olduğunda da hocası olarak kalırdı.ilki çelebi mehmedin hocası sofu bayezid dir. fatih kanunnamesi ile veziriazamın üzerinde yer almışlardır.
e) ilmiye sınıfının teftişi
tabiplerin teftişi ihtisap ağalarınca yapılırdı.kaza teşkilatlarında kadı müfettişler tarafından yapılırdı. kadılar ayrıca bölgelerinde bulunan ilmiye mensuplarını teftiş ederlerdi.
f) ilmiye sınıfının istihdam sahaları
ilmiye sınıfının istihdam sahaları
askeri hizmetler: medrese mezunu danişmend askeri sınıfa geçmek isterse kendisine 20 bin akçe ile zeametin ilk devresi verilirdi

4) adliye teşkilatı
a) kadı askerler: önce 1 tane iken fatih döneminde 2'e çıkarıldı: anadolu ve rumeli kadılığı.divan üyesi olup kazalarda halledilemeyen davaları karara bağlarlar.tüm kadı ve müderrislerin tayinlerine bakarlar.
b) kadılar:
hünkar fermanıyla atanıp onun adına hüküm verebilirler.kazaların amiridirler.
• 19. yy da şer’i mahkemelerin yetkileri daraltılarak batı tarzında 5 çeşit mahkeme kurulmuştur: cemaat mahkemeleri, konsolosluk m., şeriyye m., -ticaret m. nizamiyye m.

6) medrese teşkilatı
ilki, orhan gazi dönemindeki iznik medresesidir.
a) sahnı seman medreseleri
fatih döneminde açılıp akli hem nakli ilimler verilir.cami, hastane, tımarhane, han, ilkokul ve kütüphaneden oluşur.
c) medreselerin tasnifi
amaç ve farklılıklara göre 2 ye ayrılır.
1- umumi medreseler:
islami ve yabancı ilimler beraber verilir.bu medreseler 20li 30lu 40lı 50li sahnı seman ve süleymaniye medreseleridir.
2- ihtisas medreseleri: islami ilimlerden ya da dahili ilimlerden sadece birini öğretmeyi hedef alan medreselerdir.
darul hadisler: hadis ilimi yürütülür.medrese sisteminin en üst basamağındadır.
darul kurra: kuran'ın peygambere dayanan okunuş şeklini öğretmekle uğraşır.
darul tıp: tıp ilim ve uygulaması öğretilir.

ç) eğitim ve öğretim usulü
kitap geçme esas alınır.ezberci sistemdir, kitaplar bittiğinde mezun olunur.medresede okutulan dil arapçaydı.
• eğitim süreci ise: sıbyan mektebi>haşieyi tecrid>30lu>40lı>50li> sahnı seman yada süleymaniye medreselerini bitirip sıraya dahil olurdu.
• medrese eğitim kadrosu
müderris: medresede ders veren kimsedir.
müid: müderris yardımcısıydı.ders bittikten sonra okutulan kitapları talebelere tekrarlatırdı.
talebeler: bitirdiği medreseden sonra müderristen icazet alarak üst derecedeki medreseye gider.14-30 yaş arasındaki kişiler medreseye alınırdı. medresede yatılı eğitim verilirdi. bu yatılı yerlere hücre denilirdi. yeme içme ihtiyacının karşılandığı yere ise imaret denirdi. tüm ihtiyaçlar vakıf gelirleriyle karşılanırdı.
medreselerin bozulmasının nedenleri: akli ilimlerin terk edilmesi- mülazemet (bekleme) usulünün bozulması- merkezcilik- nüfus artışı..
Son 3 yıldaki performansı, tüm kulvarlarda

21/22 5 gol 3 asist
20/21 7 gol 5 asist
19/20 10 gol 4 asist

Gol sayısı her sene düşüş göstermiş. Zaten çok da gol atamamış. İspanya Ligi'nde her ne kadar Valencia bir golcü için ideal bir takım olmasa da
Getafe'de oynayan Enes Ünal 16 gole imza atma başarısını gösterdi. Enes gelse ayakkabı atarız sahaya. O kadar beğenmeyiz, gol repertuarı açısından.

Gomez düşüşte olan bir oyuncu. Kabul ediyorum yükselişte olan bir oyuncuyu getirmek kolay değil ama geçmişinde çok da skor yapamayan bir künyesi varken 5-6 milyon Euro üzeri her miktar fazla.

Sırf almak için birisini alacaklar ise almasınlar. Sonu yine hüsran olacaktır. Bize yakaladığı zaman içeriye tıklatacak, yeri geldiğinde ceza sahası dışından avlayacak, gol repertuarı zengin oyuncu lazım.

Takımda sayısız acaba? Olursa ? Sorularını sorduran oyuncu varken santrfor için de birisini daha eklemek bence yanlış. Bu takımın yıllardır gol atan golcüsü yok, Vedat bile kesmiyordu bizi, bu arkadaş hiç kesmez.

Bunca zamandır bir golcü bulamamak, Yedeğin yedeğine milyon Eurolar dökerken net 1. sınıf, yaşının da önemi olmayan birisini getirememek başkana yazar. Bu arkadaş için beklenecek süre yerine serdar d oynasın daha iyi.
VefaSpor Kulübü, 1908’de İstanbul’da kurulmuştur.
2. Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra Vefa semtinde Zeki Baban tarafından “Vefa Mürbi-i Beden”, Vefa İdadisi’nde de Saim Turgut Aktansel Bey tarafından kurulan “Vefa”, Fatih’te de Mebuszade Hamid, Tevfik Kut ve Kemal Şirvan Beyler tarafından kurulan “Mukavvi-i Beden” adlı üç kulüp ortaya çıkmıştı.
Ayrıca Edirnekapı yöresinde de Sudi Cavit, Dokuz Hayri Rasim ve Arif Beyler tarafından kurulan“Edirnekapı Futbol Kulübü” vardı. Bu kulüpleri kuranların tümü Vefa İdadisi öğrencisiydiler. Saim Turgut Bey’in aracılığıyla bu kulüpler birleşip “Vefa Terbiye-i Bedeniyye Kulübü”nü, yani günümüzün Vefa Spor Kulübü’nü oluşturdular.
Yeşil-Beyaz renkler altında kurulan kulüp kısa zamanda büyük varlık göstermiş ve İstanbul’un belli başlı kulüplerinden biri halini almıştır.
Vefa Lisesi gençliğini spora yönlendirmek, böylece bedenen ve ahlaken sağlıklı nesiller olarak yetişmelerini sağlamak amacıyla kurulan Vefa Spor Kulübü’nün tarihçesini, kulübün 1 numaralı kurucusu Saim Turgut Aktansel, Aylık Ansiklopedi’nin 2.Cilt 15. sayısında özetle şöyle anlatmıştır:
“Vefa İdman Yurdu olarak resmen kurulmasına doğru müteşebbislerin bir araya gelişi ve ilk hareketler 1908 yılında Vefa’da başlamıştır. Bir yurt kurma teşebbüsü ve bu gaye etrafında çalışmalar okul içinde evvela bir sınıfın şubesinde doğmuş, sonra ikinci bir şubeye de geçmiş ve bir zaman sonra da bütün okula yayılmıştır. Vefa Yurdu Nizamnamesi daha mükemmel bir şekilde 1910 yılında yapıldı. Yurdun ilk forması yollu yeşil-beyazdı, rozeti de aynı renklerde idi. Vefa Lisesi Müdürü, öğretmen ve öğrencileri tarafından himaye gören kulüp daha da güçlendi.”
Vefa, futbolun yanı sıra atletizm, izcilik, çim hokeyi, kürek, basketbol, voleybol, hentbol, boks, güreş gibi sporun farklı alanlarında da faaliyet gösterdi. 1908 yılından itibaren Vefa Lisesi müdür ve hocalarının çabalarıyla, ayrıca Vefalı ve Fatihli sporseverlerin desteği ile günden güne daha geniş bir kitleye ulaşır oldu.
Profesyonel lig öncesi dönem (1919-1959)
Yeterince güçlü görülmedikleri için Cuma Ligi’ne dahil edilmeleri geciktirilen Beşiktaş, Altınörs, Beylerbeyi, Darüşşafaka, Haliç, Fener, Hilal, Kumkapı, Türkgücü, Üsküdar ve Vefa kulüpleri 1919 yılında kendi aralarında İstanbul Türk İdman Birliği Ligi adı altında bir lig kurmuşlardı.
1919-20 ve 1920-21 sezonlarında İstanbul Türk İdman Birliği Ligi’nde yer alan Vefa, 1921-22 ve 1922-23 sezonunda Cuma Ligi’nde mücadele etti. 1923-24 sezonunda Türkiye Futbol Federasyonu’nun organize ettiği İstanbul Futbol Ligi’nde yer aldı. Tek maçlı eleminasyon sistemine göre oynanan 1924-25 sezonunda finalde Galatasaray’a mağlup olarak ligi 2. sırada bitirdi.
1945-46 sezonunda iç saha maçlarını Vefa Stadında oynamaya başlayan Vefa, ligi 3. sırada bitirmeyi başardı. 1946-47 sezonunda aynı puana sahip olduğu Fenerbahçe’ye karşı şampiyonluğu averajla kaybederek ligi 2. sırada bitirdi.
1952 yılında profesyonel futbola geçiş yapılarak yalnız İstanbul şehri takımlarının yer aldığı İstanbul Profesyonel Ligi kuruldu. 1959 yılında Milli Lig kurulana kadar bu ligde yer alan Vefa, ligin ilk yıllarında istikrarlı bir şekilde ilk 4 sırada yer almayı başarsa da son dönemde ligi orta ve alt sıralarda bitirdi.

Profesyonel ligler dönemi (1959-1994 ve 1998-2000)
Vefa, 1958’de son kez organize edilen İstanbul Profesyonel Ligi’ne sekizinci kez katıldı. Ligi sekizinci sırada tamamlayan takım, bu sıra sayesinde ilk sezonu gerçekleştirilen Milli Lig’e katılmaya hak kazandı.Katılan 16 takımın ayrıldığı iki gruptan biri olan Kırmızı Grup’ta yer alan Vefa, Galatasaray’la aynı puana sahip olmasına karşın, yenilen golün atılan gol sayısına bölünerek hesaplandığı averaj sistemine göre grubunu ikinci sırada tamamladı.
1960-61 sezonunda 6. sırada yer alan Vefa, 1961-62 sezonunda ligi 18.sırada bitirdikten sonra baraj maçları oynayarak ligde kalmayı başarsa da 1962-63 sezonunda 11 takımın yer aldığı Beyaz Grup’ta 10. sırada kalarak dönemin adıyla 2. Lig’e düştü. 2. Lig’de, 1964-65 sezonunda şampiyon olarak 1. Lig’e geri döndü.
1965-1973 arasında ligin alt sıralarında yer alan kulüp, 1973-74 sezonunda tekrar küme düştü ve 2. Lig’de mücadele etmeye başladı. Özellikle 1970’lerde İstanbul nüfusunun çoğu üç büyükler olarak anılan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı tercih ettiğinden düşüşe geçtiler ve büyük kent takımlarıyla baş edemez oldular.
Profesyonel ligin kurulduğu 1959 yılından itibaren, 2. Lig’e düştüğü 1973-74 sezonu dahil olmak üzere Süper Lig’de 14 sezon boyunca mücadele etti. 14 sezon boyunca oynadığı 422 maçta 110 galibiyet, 143 beraberlik ve 169 mağlubiyet aldı. Şimdiye kadar 66 farklı takımın mücadele ettiği Süper Lig’in tüm zamanlar puan durumuna göre 30. sırada yer almaktadır.
1981 ve 1987 yılları arasında “Vefa Simtel” adını taşıdı. 1986-87 sezonunda 2. ligden, 1993-94 sezonunda 3. Lig’den düştü. 1998 yılında tekrar 3. Lig’e çıktı ve 1999-2000 sezonunda ligin son haftasında olaylı bir şekilde tekrar amatör kümeye düştü.

Amatör ligler dönemi (1994-1998 ve 2000-2018)
İstanbul Süper Amatör Ligi’nde 2007-2108 sezonunda grubunu ikinci sırada tamamlayarak 3. Lig’e yükselme grup maçlarında oynamaya hak kazanmış, elemelerin son maçında Beylikdüzüspor’a yenilerek başarısız olmuşlardır.
2011-12 sezonu play-off maçında Bayrampaşa Tunaspor’u 3-1 yenerek Bölgesel Amatör Lig’e yükselmiştir.
2012-13 sezonunda Bölgesel Amatör Lig 9. Grup’ta mücadele eden Vefa, ligi 3. lige çıkan Ayvalıkgücü Belediyespor’un ardından 2. sırada tamamlamıştır.
2013-14 sezonunda Bölgesel Amatör Lig 11.Grup’ta yer alan takım, grubunu 8. sırada tamamlamış fakat grupta yer alan 4 İstanbul takımı arasında sonuncu sırada yer aldığından, statü gereği İstanbul Süper Amatör Ligi’ne düşmüştür.
2014-15 sezonunda İstanbul Süper Amatör Ligi 1. Grup’ta yer alan takım, grubunu lider tamamlayarak Süper Amatör Lig Klasman Grubu’na yükselmiştir. Süper Amatör Lig Klasman Grubu’nu 3. sırada tamamlayarak 2015-16 sezonunda Bölgesel Amatör Lig’de oynamaya hak kazanmıştır.
2015-2016 sezonunda Bölgesel Amatör Lig 8.Grupta sezonu 3.sırada bitirmiştir. 2016-2017 sezonunda ise BAL 12.Grupta 12.sırada kalarak Süper Amatör Lige düşmüştür.
Vefa, 2017-2018 sezonunda Mesut Gülbaran’ın Başkanlığında, Adnan Keskin’in teknik direktörlüğünde SAL 7.Grubu lider bitirmiş. Klasman Grubunda ise ilk sırayı alarak ve finalde 1877 Alemdağspor’u mağlup ederek sezonu 2 kupa ile ve İstanbul Şampiyonu olarak bitirmiştir.
Vefa, 2019-2020 futbol sezonunda Bölgesel Amatör Lig 9. Grup’ta mücadele etmektedir.
Kaynak 1
Ayrıca, VEFAspor kulübü ülkemiz insanının maddi olarak zorda olduğu şu günlerde önemli bir sosyal farkındalık yaratmıştır.

Geçtiğimiz haftalarda kulüp yöneticileri aldığı kararla bu zor günde insanlarımıza yardımcı olmak için Vefa semtindeki bakkal veresiye defterlerini sıfırlamıştır.
Kaynak 2