Fazlasiyla karamsar yazarlarin bulundugu sozluk.

Sanarsin bayern munih ile oynayacagiz, alti ustu galatasaray(*) anasini satayim. Kazandigimiz penaltilari gole cevirebilsek hem ligde hem avrupada adamlardan daha iyi durumda olacaktik. Suan Ligde Bizden yalnizca 1 puan ondeler, gozunuzde buyuttugunuz takima bak arkadas.

Bizim moral bozuk evet ama onlarin cok mu iyi? Son maci bizde beraber kaldik onlarda beraber kaldi. Tek fark ic sahada oynayacaklar, bu kadar olumsuz yazmanin bir anlami yok. Bu bir derbi macidir ve derbilerin favorisi olmaz, her sonuca gebedir.

Sozluge girdikce yazilanlardan soguyup geri cikiyorum. Varsin maci kaybedelim sen haksiz ciktin diyin sorun degil, ama mactan once takimi boylesine gommenin bir faydasi yok.
Futbol, basketbol, voleybol, boks, yüzme, tenis kısaca hemen hemen her branşta olan durumdur. Fenerbahçe ve diğerleri vardır. Fenerbahçe her branşta farklı takımlarla yarış içindedir örneğin futbolda beşiktaş ve galatasaray, baskette Anadolu efes, voleybolda halkbank ve vakıfbank vs... her zaman tektir. Diğerleri Fenerbahçe'nin karşısındadır. Bütün bunlar Fenerbahçe'ye olan antipatinin baş sebebidir. Ama iyiki böyle düşünsenize diğerlerinden birisiniz...
Aykut kocaman'a karşı teknik direktör olana kadar sempatim olmasına, hayal ettiği oyunu anlatırken bana heyecan duyurmasına rağmen;
taraftarın dilinden anlamaması, kendisini futbol bilgisi açısından olduğundan yüksekte görmesi, Alex ile yolları ayırma şeklinden sonra emre belözoğlu altında ezilmesi, yaptırdığı vasat kalitede ancak maliyetli transferler, oynattığı seyir zevkinden uzak futbol derken bir sürü sebepten dolayı kendisinden nefret ediyorum. Çok güçlü bir şekilde kendisinden nefret ediyorum.

2010lu yılların başarısız geçmesinde en az aziz Yıldırım kadar etkili olmuştur.

Aklımda kalan en yoğun nefret sebeplerim, maçın hemen başında 2 0 öne geçtiğimiz Galatasaray maçında tarihi fark atmamız gerekirken son saniyelerde şans faktörü ile beraberliği kurtarmamız ve meşhur 2 2 'lik marsilya maçıdır.