113 yıl, Dile kolay 113! Bir asrı deviren bu koca çınar hala o ilk günkü heyecanıyla sahalarda ve bu sefer daha kalabalık bir taraftar oluşumuyla hayata renk katıyor. İyi ki varsın denilen bir kurum. Nice çocuğun hayallerini süsleyen, nice insanı yalnizliktan kurtaran, tribünde nice aşklara sahne olmuş, dunyanin taa diger ucundaki kalpleri fetheden, yeri gelip insanları sokağa döken, yeri gelip vatanı gururla temsil eden, bambaşka bir sevgi selini temsil eden bir yapıdır fenerbahçe. Değerli renktaşımız ve saygıdeğer büyüğümüz islam çupi'nin dediği ise fenerbahce'mizi tanimlamadaki güçlüğü çok net bir şekilde ifade ediyor: " fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz."

İyi ki varsın asırlık çınar! İyi ki varsın sarı ve lacivert! İyi ki varsın, iyi ki!
113.yılımız kutlu olsun!
(bkz: Kuruluştan kurtuluşa Fenerbahçe (1999))

Tolga örnek'in yönetmenliğini yaptığı 5 bölümlük belgesel serisidir.kurtuluş savaşı dönemi ve bu süreçte Fenerbahçe'nin rolü başarılı bir şekilde anlatılmaktadır.
Imdb: 7.5

(bkz: Journey to the Edge of the Universe (2008))

National geographic yapımı "uzay" Temalı belgeseldir.başarılı görsel efektler ve de akıcı bir anlatım ile zenginleştirilmiş bu belgesel, benzer temadaki yapımlar arasında en çok beğendiğim yapımdır.evren o kadar büyük ve kompozit ki, yeryüzündeki dert ve mücadelemiz anlamsız hale gelmektedir.bu gerçeği bir daha hatırlamak ve ufkunuzu genişletmek için bu yapımı izlemenizi öneririm.
Imdb: 8.5

(bkz: Planeth earth (2006))

BBc yapımı 11 bölümlük oldukça başarılı bir doğa belgesel serisidir.
IMDB: 9.5

(bkz: Cosmos: A Spacetime Odyssey (2014))

"Uzay" Temalı oldukça başarılı bir belgesel serisi olup toplam 13 bölümden oluşmaktadır.amerikan yapımı belgeselin Türkçe seslendirmesini ise Haluk Bilginer yapmaktadır.
Imdb: 9.3
hayatını spor yaparak kazanma mesleği.

en iyisi mi bilmem ama en iyi birkaç meslekten biri olsa gerek. tabii bunun sakatlığı var, 35 yaşına kadar para kazanma durumu var, şusu var, busu var... akla gelebilecek bütün olumsuz yönlerine rağmen bence olumlu tarafları 15 basıyor net şekilde. bundandır ki pek çok hayalimde futbolcuyum.(*)

şu hikayeyi dinledim, ondan sonra yazasım geldi.
fenerbahçe taraftarı tarafından pek istenmeyen teknik direktör.

hemen gelsin yarın başlasın o yüzden. (*)

gerçekten anlamlandıramıyorum artık. ali koç'un bielsa seviyesi gibi beylik laflar etmesine inanan var mı? a kalite hocalar şu aralar kulüpler tarafından kapılıyor. bize gelebilecek en yüksek seviyeli hoca kendisidir. biraz gerçekçi olun lütfen. fenerbahçe sizin sandığınız gibi büyük bir kulüp değil. dışarıdan bakınca kaos içinde olan bir kulübü elit seviyedeki teknik direktörler neden tercih etsin?

şimdi seviyeyi filan bir kenara bırakalım. ben bir taraftarın pek bilinmeyen bir teknik direktörü beğenmemesini anlamıyorum. sanki bütün taraftarlarımız günde 15 saat futbolla uğraşıyor, analiz kasıyor bla bla bla.

yani hadi 1-2 kişinin kendisi hakkında taktik-teknik muhabbeti yapmasını anlarım ama çeşitli mecralarda gördüğüm kadarıyla taraftarın yüzde 80'inin kendisi hakkında olumlu ya da olumsuz yönde bir yorumu var. dumura uğruyorum şu yorumları okuyunca. salt kupa sayısı üzerinden değerlendirilmesine mi ağlarsın, kaç senelik kariyerinde sadece roma'da başarısız oldu diye -ki çok da başarısız olmadı sanki- "tu kaka" ilan edilmesine mi ağlarsın?

kaldı ki bielsa, ragnick, favre, mourinho, jardim, allegri gibi hocaların bile burada başarılı olma garantisi yok. hani gelmezler de, bir mucize oldu ve geldiler diyelim, kaç tanesi başarılı olabilir bu ligde? son 20 senede lige gelip de başarısız olan bir yığın elit seviyeli teknik direktör var: mancini, del bosque, rijkaard...

yanlış anlaşılmasın, kimseyi fikirlerini ifade ettiği için eleştirmiyorum. herkes fikirlerini ifade etmekte özgürdür. ancak, bir teknik direktörün ismi geçer geçmez "tu kaka" ya da "über td abee" ilan edilmesi çok saçma. bir teknik direktörün değerlendirilme ölçütü salt kupa sayısı üzerinden olamaz; camiayla uyumu, oyuncularla iletişimi, teknik-taktik tercihi, kriz anlarını yönetebilmesi gibi birçok önemli kriter de göz önünde bulundurulmalıdır değerlendirme yapılırken. bunlar yok sayılmamalı. ama benim gözlemlediğim kadarıyla fenerbahçe taraftarının bir hocayı değerlendirme kriteri ya kupa sayısı ya da ismi. başka da yok. hâlbuki son 10-20 senenin şampiyonlarına bakıldığında ismin o kadar da önemli olmadığı görülebilir.

neyse, fonseca'ya dönecek olursak; çok bilgim yok kendisi hakkında. söylentilere göre pas oyunu oynatmaya çalışıyormuş. fenerbahçe'de bu sistem ne kadar tutar bilemem. olumlu ya da olumsuz yönde bir yorumum olmayacak. ama hemen kötülenmemeli. kötülenecekse de analizler üzerinden kötülenmeli.