Türk futbolunun en büyük yalanıdır.

İçinde Fenerbahçe'nin olduğu bir derbi varsa o maçın favorisi fenerbahçe'dir.

Sahaya 3. Ligden toplama çubuklu forma giymiş 11 futbolcu koyun maçın favorisi yine lacivertli takım olur.

Derbiler 3 sonuca da açıktır.

2-0
4-0
6-0
Kasap Doktora bağırdı diye de bu kadar yapılmaz be kardeşim. Biz zaten taraftar olarak kaç yıldır doktorun bir babasının kulağının arkasını bıraktık, enner de kulağının arkasına el atsa çok mu? Hayır, çünkü ivme yakaladığımız düzende ikinci devreler kendisine çok ihtiyacımız oluyor. Serdar dursun ile geçiş oyunu mu olur?

Hem sene sonu gitse galatasarayla beşiktaşla imzalasa içiniz rahat edecek mi? Enner valancia kesinlikle rakibe kaptıralacak oyuncu değil.
finlandiya futbolunun geleceği olarak görülen 38 yaşındaki teknik adam toni koskela'nın şampiyon takımına karşı vereceğimiz tur mücadelesi.

koskela, rakibe göre üçlü ya da dörtlü savunma tercihleri yapan, son maçlarda istikrarlı olarak üçlü oynatan, kanatlardan bekten bozma defansif oyuncuları tercih eden, top rakipteyken ön alan presiyle rakibi kendi alanında boğmayı hedefleyen, topa sahip olunca sahaya geniş yayılıp oyunu hücuma kanatlardan akıtmaya özen gösteren, bireysel yetenekleri sınırlı oyunculardan kurulu her takımın teknik direktörü gibi kompakt takım oyununu benimseyen bir teknik direktör.

hjk, çok koşup rakibe alan vermeyen bir takım değil, ön alan presleri rakip savunmayı doğduğuna pişman edilecek nitelikte değil, kazanılan toplarda rakip alana hızlı ve seri paslarla yerleşip atakları bitirici vuruşlarla nihayete erdirebilen kalitede bir takım da değil.. temmuz başından beri rekabetçi maçlar oynuyor olmaları, çime ve topa bizden daha sıcak oldukları anlamına gelse de düşük tempoyla, topa daha çok sahip olan taraf olup yaratıcı oyuncularımızın marifetiyle geçmemiz gereken bir turdur bu. bu tip maçların bahanesi ne beceriksiz yönetim, ne geciken transferler, ne hocanın hatalı tercihleri ne de oyuncuların bireysel hataları olamaz!

avrupa'da olmaya ihtiyacımız var. hjk'yı geçmek için bu durumun bilincinde olmamız ve bu bilincin gerektirdiği azami gayreti sahaya yansıtmamız yeterli. medyanın dikkati başka yönlere çekmesine mahal vermeden bir olalım ve vurup geçelim şu turu.
spor müsabakalarında takımların, oynanacak bütün karşılaşmalarınn tek bir yayıncı tarafından sağlanması usulüne dayanarak bir arada durdukları sistem.
aziz yıldırım uzun zaman bu havuzdan çıkmak istediğini, çünkü havuz sistemiyle fenerbahçe'nin alması gereken yayın gelirinin çok daha azına razı olduğunu, bu havuz sisteminde devam etmelerinin sebebinin biz 3 büyükler havuzda olmazsak türkiye'deki kalan takımlar maçlarını 3 paraya ancak satar dediğini anımsıyoruz.
(bkz: #22182) şu ve
(bkz: #22184) şu numaralı girdilerin ardından cehun kuburlu'nun konu hakkındaki birkaç twitini okudum. dileyen girip okuyabilir.


2018-2019 sezonunda ve değişirse 2020-2021 sezonu arasındaki yayın gelir farklarını güzelce yazmış.

...................................2018/19 .......................2020/21
Galatasaray: ..............₺232 mil ......................₺115 mil
Beşiktaş: ...................₺182 mil ...................... ₺90 mil
Fenerbahçe:...............₺166 mil........................₺80 mil
Trabzonspor:.............₺139 mil ........................₺70 mil


link


bu rakamları okuduktan sonra futbol piyasasında bu havuz sistemi tekrar konuşulmaya başlanacağına inanıyorum.
3 büyük takım kendi arasında maç oynasa sadece, 1.7 milyar tl'den çok daha iyisini toplar. iddia ediyorum fenebahçe maçlarını kendi kulüp televizyonundan yayınlasa çok daha fazla reklam geliri elde edebilir. ne diye bu havuz sisteminin içinde yer alıp anadolu kulüplerini beslemek zorundayız ki.
1 liralık futbolcuyu 10 liraya çakma derdi bunlarda,

tribünlere taraftar çekmek için hiçbir şey yapmamak bunlarda,
stadyum zeminlerini bile avantaj olsun diye yapmamak bunlarda,
herhangi bir kadro-teknik adam istikrarı olmamak bunlarda.
üstüne bir de 3 büyük takım bunları besleyecek diye kendi gelirlerinden feda ediyor.
yayın havuzunun da kendi içinde bir adaletsizliği var, ben buna katılıyorum. mesela şampiyonluklara göre gelir dağılımı bence adaletsiz, lig sıralamasına ve toplanan puana göre dağıtılmalı. fakat eğer beinsport mevcut şartnameyi yerine getiremeyeceğini ve yüzde 50'ye yakın indirimi dayatıyorsa bu camialara, ivedilikle bu havuz sistemi dağıtılmalı. herkes kendi başının çaresine bakmalı.

bir gün olsun fenerbahçe'nin yanında yer almayan bu 15 takımı daha fazla taşımak zorunda değiliz.