Kadın milli takımına gönderdiği sporcular ile 4 dünya şampiyonluğu kazandırmayı başarmıştır.

Bu şampiyonluklar, serdar Ali çelikler ve onun gibi amatör şubeler kapatılsın diye düşünen avanelere armağan olsun.
Fenerbahçe'nin şampiyon olmasının tek yolu'nun ahmet nur çebi'nin yerine yarın aziz yıldırım'ın beşiktaş başkanı olarak göreve gelmesi olduğundan hiçbir önemi olmayan maç.

Türkiye'de yalnızca Fenerbahçe son haftada şampiyonluk kaybeder. bu durumun aslında şansla da pek alakası yoktur, doğrudan doğruya aziz yıldırım ile alakalıdır. Aziz yıldırım, kumpasa dek o denli dominant, agresif ve başarılı bir başkandı ki diğer bütün kuluplerin başkanlarından oyuncularına hepsinin nefretini kazandı. Bu durum da her daim sahaya yansır bütün takımlar fenerbahçe'ye karşı nefretle, hırsla oynarlardı. O yıllarda diğer 17 takım ve fenerbahçe vardı. Fenerbahçe demek sansasyon demekti şöyle ki bir oyuncu yalnızca iyi performansı ile bile fenerbahçe'ye transfer olamazdı. Ya zaten yıldız bir oyuncuydu, ya rakibin istediği bir oyuncu, yahut zaten rakipte oynayan bir yıldız olmalıydı. Bu kriterleri karşılyamıyorsa tek şansı fenerbahçe karşısında sansasyon yaratmak ve ümitsizce transferini beklemekti. Soruyorum size kim liginde böylesine bütün konularda ipleri eline alan bir takım ister ki? Kimse istemez, istemediler de zaten fenerbahçe'nin önünü kesebilmek için her daim tff'yi de arkalarına alıp birlik olarak ellerinden geleni yapmaya çalıştılar.

Bugün karagümrük, göztepe ne diye götü boklu beşiktaş'ın önünü kesmek istesin ki? Istemezler onlar için lig çoktan bitmiş. Tabii ki galatasaray'ın son haftalarda verdiği teşvik primlerini de unutmamak gerek. Şampiyon olacağız sanıp bu takımlara teşvik vermeye kalkarlarsa orası ayrı(*).
Tribünün dolu olmasını beklemediğim maç.

10-15 bin arası seyirci gelir. Bu da hem takıma duyulan güvenin göstergesi olur hem de ekonomik şartlar sebebiyle bilet fiyatlarının artık bel bükmeye başladığının göstergesi olur.

Normal bir Fenerbahçe olsa, yani top falan oynasa. Hala 3lü savunma 4lü savunma gibi salak saçma tartışmalardan kopmuş olsa ve potansiyelinin yarısını bile sahaya göstermeyi basarsa - bkz Frankfurt maçı - çok rahat kazanırız lakin futbolcu olduğunu unutan futbolcular ile yerle bir olan özgüven ile hedefsiz kalmanın getirdiği motivasyon düşüklüğü ile bu maçı kazanmak için böyle maç başında ( ilk 15 dakika ) tesadüfi de olsa gol bulmak gerekir.

Ancak sezon başından beri herhalde oynanan maçlarında 3/5'inde maçlara 1-0 mağlup başlayan biz oluyoruz. O yüzden zaten comeback yapmakla uğraşmaktan enerji de kalmıyor.

Bu maçı izler miyim şüpheliyim. Sadece eski Fenerbahçe bu tarz maçları fırsat bilip kazanır, krizden çıkardı. Ancak Ali Koç döneminde o reaksiyonu da göstermeyi unuttu. Peki o reaksiyon neden vardı? Çünkü büyük takımların sahip olduğu bir hüviyet o. Ali Koç döneminde sağ olsun biz artık büyük takım gibi hissedemiyoruz kendimizi. O sebeple de kazanmamız gereken bu maçları da kazanamaz olduk.

Üzücü elbette. Maç sonunda bir iki kelam daha eklerim belki, ancak bir Avrupa kupası maçı ve ben heyecanımı kaybettim. En üzücü şey de bu.
yeniden yapılanma sürecinde olduğu unutulmaması gereken takımdır. ne iki galibiyetle f4 adayı yapılmalı, ne de arka arkaya üç mağlubiyetle yerin dibine sokulmalıdır.

sabredenlerden olmamız gereken bir süreçteyiz. gherardini, geniş bir oyuncu havuzu içerisinde gelebilitesi olanlardan bir takım toparladı ve bunu kokoskov gibi eğitici-öğretici vasıfları dünya çapında kabul görmüş, birinci adamlık-stratejist-taktisyen ve lider özellikleriyse aynı seviyede test edilip onaylanmamış bir isme teslim etti. nerdeyse son üç sezondur sakatlıklardan dolayı yarım yamalak performans gösteren vesely ile bu ligin yıldız statüsündeki bireysel yeteneklerinden de colo takımın liderliğine soyundu.

geri kalan tüm oyuncuların yan parçalar olarak görevlerini benimsemesi ve saha içinde insiyatif alıp kendini geliştirmesi, bu dört ana karakterin (gherardini-kokoskov-vesely-de colo) liderliğinde gerçekleşecek bir hadise.

işleyişte, gherardini ve kokoskov pandemik değişkenlerin gölgesi altında ana aksamlar ve yan parçaların birlikte yarattığı aksiyonu izleyip vesely ve de colo takıma liderlik edebiliyor mu, yoksa yan parçalardan evrilip takımda ipleri eline almaya aday isimler çıkacak mı gibi gözlemler yaparak hem saha içinde hem de saha dışındaki eksikleri tespit edip gelecek sezon ve sezonlara yayılan çözümler üretmeye çalışacaklar. tabii ki bunu yaparken de ana kıstas, maddi kısıtlar olacak. dolayısıyla, biz yeniden başlatılmış bir projenin kısa vadeli çözümlerle olgunlaştırılmaya çalışıldığı bir süreci test ediyoruz an itibariyle. skorlara takılmadan inanç, sabır ve destek göstererek koçun takıma nüfuz etmesini beklememiz şart.

bu dünyanın ticaretine şekil veren kurumsal aktörler diyorlar ki, 2021 Eylül itibariyle normalleşme süreci hızlanacak. o tarihe kadar, olağanüstü haller içerisinde takım bütünlüğünü korumak, motivasyonu ve konstrasyonu hep yüksekte tutarak gelişimi sağlamak maç stratejileri ve taktikleri ötesinde başlı başına bir iş. kimse sarı ile laciverti yan yana görünce yenilgiye tahammül edemez, orası tartışmaya kapalı; ancak, şunu söylemek için lafı bu kadar uzattım: bir gün size deseler ki, euroleague'de 30 milyon taraftarı olan bir takımı sana emanet edeceğiz, bütçen de max 15 milyon euro, hemen git şampiyon yap demiyoruz ama başarısızlığa da tahammülümüz sınırlı! gönül rahatlığıyla gherardini'yi arayıp yardım isteyebilirsiniz, ki onun da ilk arayacağı isimlerden biri kokoskov olacaktır.

Güven, inanç, sabır, destek!