Her gün günaydın mesajı atarken dün akşam 1-3 kaybedince ts'ye günaydın mesajı atmamış.
Bu şey değil mi, sahadaki kepaze futbol sonucu, 100 küsur gün başkan teknik adam alma biz idare ederiz anlayışı sonucu tek hedefin olan Türkiye kupasından elenince maç sonundaki röportaja Ömer faruk'u gönderen anlayış?
U21 düzeyinde incelediğimizde Bu sezon geçmiş yıllara göre oldukça gelişim göstermiş konu. Oyuncuları daha doğru kuluplere mi yolladık, akıl edip zorunlu oynatma maddesi mi dayadık, yoksa tesadüf müdür bilemem ama gelişim olduğu oldukça açık.

-emre demir, ümraniyespor 703 dakika. (Bana kalırsa fatih yiğit şanlıtürk vakası dolayısı ile ümraniye'ye bir daha asla kiralık oyuncu vermemeliydik, vermemeliyiz. Neyse en azından emre süre bulmuş.)

-emir ortakaya, sakaryaspor 1058 dakika. (Bu oyuncu süper lig'de de aynı süreyi bulabilirdi, keşke süper lig'te bulsaydı, ama yine de esas olan oynaması.)

-omar fayed, novi pazar 450 dakika

-jo jin ho, novi pazar 457 dakika

-Çağtay kurukalıp iskenderunspor 1280 dakika.

-yiğit efe demir, gençlerbirliği 257 dakika. (Keşke bir alt lige dahi olsa daha çok süre bulabileceği bir yere yollansaymış. Bu çoçuk öyle hepten kof oyuncu değil.)

-Ertuğrul çetin, gençlerbirliği 720 dakika. (Bu çocuğun heyecanını atması gerekiyordu, Muazzam.)

-arda çağdaş, inegölspor 512 dakika.

-yusuf kocatürk, inegölspor 924 dakika.


Genel tabloya baktığımızda hemen hemen bütün oyuncularımız süre bulmuş. Burada tek eleştirilecek konu hala daha yurtdışında pilot takımımızın olmayışı. 1.lig'in ya da 2.lig'in çocukların gerek sportif gerek ahlaki gelişimi için uygun bir yer olmadığını yakınen biliyorum. buralardaki iğrençliklere gelirsek; Berbat zeminler, bolca sakatlamaya yönelik fauller, çıkmayan kartlar, en kibar senaryoda bolca hatır şikesi... asla bitmez uzar gider. Buralara yolluyorsak en azından bari süre bulmalılar. Bu sezon en azından bunu başarmışız.

Artık bu entrynin konusu olmasa bile Ismini anmazsam içim rahat etmeyecek, muhammed gümüşkaya'nın harcanışı hala yüreğime dokunuyor. Bu camiada yetişmesinin yanı sıra iyi bir fenerbahçeli olan özbeöz evladımıza çizdiğimiz kariyer planlaması oldukça utanç verici.

Umarım çocuklarımız için artık daha iyisini yaparız. Bu işe sadece iktisadi yönü ile bakmamak gerekiyor, Fenerbahçe türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşudur diyor ve bununla gurur duyuyorsak bunun altını futbolda da yeniden doldurmamız gerekiyor. Tabii ki de yetiştirdiğimiz her futbolcu bizde oynayacak seviyeye gelemeyecek, ama gelebildikleri en üst seviyeye gelmelerini sağlayarak türk futboluna hizmet etmiş, vatana yüzlerce sporcu kazandırmış, Yüzlerce gencin yüzünü güldürmüş ve eline ekmeğini vermiş olacağız. O çocuklar a takım düzeyinde oynasınlar oynamasınlar hep fenerbahçe'nin evladı, neferi olarak kalacaklar.