süper lig'dir. her fenerbahçe öncesi rekor primler dağıtılır. oyuncular, müthiş bir şekilde fenerbahçe maçına hazırlanır. zira fenerbahçe satar, fenerbahçe bu ülkenin en büyük markasıdır. fenerbahçe'ye karşı iyi oynarsan en çok sen konuşulursun. kötü oynarsan en çok sen kötü ithamda bulunulursun. kimse senin galatasaray'a attığın golü hatırlamaz fakat fenerbahçe'ye attığın golü hatırlar. bunu yanlış hatırlamıyorsam bir eski futbolcu da dile getirmişti, "gs'ye gol attım kimse hatırlamıyor ama ne zaman biri beni görse fenerbahçe'ye attığım golü hatırlatıyor, kariyerimin tek bir gol üzerinden yorumlanmasından bıktım" diye.

bunlar bir avutma cümlesi değil. bunlar, gerçekler.

mesela geçtiğimiz sezon eylül-ekim ayında beşiktaş, küme düşme potasındaydı ve gram haber değeri taşımıyordu. fenerbahçe'nin yaptığı bir antrenman bile daha çok ilgi görürdü.

yine galatasaray'ın bile (bile diyorum çünkü gs de en çok konuşula 2. takımdır) şampiyon olduğu sezonlarda bile en çok fenerbahçe konuşulur. fenerbahçe'nin şampiyon olamaması konuşulur.

fenerbahçe'nin basketbol takımı kadar ilgi görür diğer takımlar. futbol takımının gördüğü ilgi, kıyas bile kabul etmez. küme düşmemeye oynadığı sezonda son maçında bile diğer takımlardan daha fazla ilgi gören bir takımdır fenerbahçe.

bütün bunların tek sebebi, süper lig'in en önemli takımının fenerbahçe olmasıdır.
slaven bilic tarafından söylenmemiş sözdür. taraftarımız sürekli bunu dile getiriyor ama slaven bilic'in böyle bir demeci yok.

haa kimin böyle bir demeci var derseniz, benim var(*). doğru bir söylem fakat yine de slaven bilic söylemiş gibi dile getirmek saçma.

(bkz: #40541) şu entry'yi görünce aklıma geldi.