işlemler
enler
paylaş
Kesinlikle ülkemizde kalitenin yerlerde olduğu taraftarlardır. Genel anlamda taraftar tipi sıkıntılı ama sadece sosyal medya diyerek durumu küçültemeyiz. Dünya üzerinde Bu kadar algı dönen başka bir lig olması mümkün değil.
Her ülkede bulunan fakat ülkemizde utanç verici olan taraftarlardır. Kazanılan maç sonrası rakip takımın sosyal medya hesaplarını basarlar, translate kullanarak takımlarını övmeye çalışırlar, dünyaca ünlü futbol sayfalarının türk takımlarıyla alakalı paylaştığı her türlü paylaşıma bayrak atarlar. Kendimizi neden bu kadar küçük düşürüyoruz anlamıyorum.
teknolojinin gelişmesiyle oluşan bir taraftar tipidir.
öncelikle çoğu zaman gereksiz davranışlara girseler de sonuçta böyle bir olgu var ve doğru şekilde yönetilmesi gerekir bu arkadaşların. kulübe burada çok iş düşüyor yönetim açısından.
sosyal medya taraftarının birçoğu tutarsızdır. tutarsızlıktan kastım şu; genç oyuncu oynat derler fakat oyuncu 1 maç kötü performans gösterse direkt çarmıha gererler. 1 maç diyorum bakın. sadece bir örnek.
1 maç demişken... bir oyuncu bir maça göre değerlendirilmez. bir futbolcu kötü performans gösteriyor ve bu arkadaşlar hemen yamyam gibi saldırıyor. bir oyuncunun iyi ya da kötü olması sadece kendisine bağlı değildir. oluşturacağın sistem, oyuncunun üzerine yapılan baskı vb. gibi etkenler de bunda rol oynamaktadır. bir örnek verecek olursak; slimani bize geldiğinde saç baş yoldurmuştu çünkü sistemimiz doğru değildi ve kaçırdığı pozisyonlar sonrası üzerinde ciddi bir baskı oluşmaya başladı. böylelikle çok kötü bir futbolcu olarak göründü. sonrasında nedense monaco'da birkaç gol attı gidip. sebebi de dediğim gibi oranın belirli bir sistemin olması idi. taraftar olarak kişiciliği ve kahraman fetişizmini bırakmak zorundayız. futbol bir takım oyunudur ve takım, bir bütün halinde değerlendirilmelidir.
yangıncılığa karşı değilim. eğer ortada bir yanlış varsa yangın çıkarılmalı. fakat her hamleye de yangın çıkarılmaz.
bugün de bu arkadaşlar philip zinckernagel için yangın çıkarıyorlar. yahu tamam. philip iyi bir oyuncu. potansiyelli bir arkadaş. fakat norveç ligi'nde oynayan bir oyuncu için yangın çıkarmak nedir? en son gs'liler jakub moder için yangın çıkarmıştı da sonucunu gördük. ya da ismail coulibaly... adama 7m euro bonservis istediler aq. normalde 2m euro'ya tamamlayacaklardı transferini. ama ismail, kendisine gösterilen ilgiyi görünce trip atmaya başladı. sanki ronaldo da gidip trip atıyor. her neyse. bir insan hiç mi karşı tarafın yaptıklarından ders çıkarmaz? bu dediğim olay daha birkaç hafta önce oluyor bu arada. böyle topçular için yangın çıkarmak manyaklıktır yahu. oyuncu isterse dünya yıldızı olsun, sen böyle yaptıkça karşı tarafın elini güçlendiriyorsun. başka bir şey yapmıyorsun arkadaşım. 3'lük oyuncu 10 istiyor sonra.
eğer yangın çıkarılacaksa bütün için çıkarılmalıdır, parça için değil. yani takımdaki scout eksikliği için yangın çıkarılabilir fakat 26 yaşındaki potansiyelli bir futbolcu için yangın çıkarılmaz. çıkarılmamalı. çünkü eğer ilgi yükselirse karşı taraf muhtemelen fiyat artırımına gidecektir. en büyük örneği zahavi. ilgimizden dolayı yüksek fiyat çektiler bize :) tabii yönetim de oyuncunun kendisini istemiyordu zaten.
her neyse. umarım bu taraftar tipi biraz daha sakin kalmayı becerir fakat pek de umudum yok, ne yalan söyleyeyim...
öncelikle çoğu zaman gereksiz davranışlara girseler de sonuçta böyle bir olgu var ve doğru şekilde yönetilmesi gerekir bu arkadaşların. kulübe burada çok iş düşüyor yönetim açısından.
sosyal medya taraftarının birçoğu tutarsızdır. tutarsızlıktan kastım şu; genç oyuncu oynat derler fakat oyuncu 1 maç kötü performans gösterse direkt çarmıha gererler. 1 maç diyorum bakın. sadece bir örnek.
1 maç demişken... bir oyuncu bir maça göre değerlendirilmez. bir futbolcu kötü performans gösteriyor ve bu arkadaşlar hemen yamyam gibi saldırıyor. bir oyuncunun iyi ya da kötü olması sadece kendisine bağlı değildir. oluşturacağın sistem, oyuncunun üzerine yapılan baskı vb. gibi etkenler de bunda rol oynamaktadır. bir örnek verecek olursak; slimani bize geldiğinde saç baş yoldurmuştu çünkü sistemimiz doğru değildi ve kaçırdığı pozisyonlar sonrası üzerinde ciddi bir baskı oluşmaya başladı. böylelikle çok kötü bir futbolcu olarak göründü. sonrasında nedense monaco'da birkaç gol attı gidip. sebebi de dediğim gibi oranın belirli bir sistemin olması idi. taraftar olarak kişiciliği ve kahraman fetişizmini bırakmak zorundayız. futbol bir takım oyunudur ve takım, bir bütün halinde değerlendirilmelidir.
yangıncılığa karşı değilim. eğer ortada bir yanlış varsa yangın çıkarılmalı. fakat her hamleye de yangın çıkarılmaz.
bugün de bu arkadaşlar philip zinckernagel için yangın çıkarıyorlar. yahu tamam. philip iyi bir oyuncu. potansiyelli bir arkadaş. fakat norveç ligi'nde oynayan bir oyuncu için yangın çıkarmak nedir? en son gs'liler jakub moder için yangın çıkarmıştı da sonucunu gördük. ya da ismail coulibaly... adama 7m euro bonservis istediler aq. normalde 2m euro'ya tamamlayacaklardı transferini. ama ismail, kendisine gösterilen ilgiyi görünce trip atmaya başladı. sanki ronaldo da gidip trip atıyor. her neyse. bir insan hiç mi karşı tarafın yaptıklarından ders çıkarmaz? bu dediğim olay daha birkaç hafta önce oluyor bu arada. böyle topçular için yangın çıkarmak manyaklıktır yahu. oyuncu isterse dünya yıldızı olsun, sen böyle yaptıkça karşı tarafın elini güçlendiriyorsun. başka bir şey yapmıyorsun arkadaşım. 3'lük oyuncu 10 istiyor sonra.
eğer yangın çıkarılacaksa bütün için çıkarılmalıdır, parça için değil. yani takımdaki scout eksikliği için yangın çıkarılabilir fakat 26 yaşındaki potansiyelli bir futbolcu için yangın çıkarılmaz. çıkarılmamalı. çünkü eğer ilgi yükselirse karşı taraf muhtemelen fiyat artırımına gidecektir. en büyük örneği zahavi. ilgimizden dolayı yüksek fiyat çektiler bize :) tabii yönetim de oyuncunun kendisini istemiyordu zaten.
her neyse. umarım bu taraftar tipi biraz daha sakin kalmayı becerir fakat pek de umudum yok, ne yalan söyleyeyim...