Dünyanın en gerzekçe uygulamasıydı. Tribünlerin yarısını kapat fakat kalanları tıkış tıkış doldur(*). Sırf bu ahmakça görüntünün 1 hafta sürmesi bile istifa sebebidir. Işte ama malum cenah yönetince ne istifa oluyor ne de garipseniyor. Gerizekalıların bizi gütmesine çok alıştık.
Geçen hafta oynanan Sivas maçını migros tribününden takip ettim. Migros tribününü bilenler bilir, giriş çıkışı bu kadar zor olan bir tribün daha dünyada yoktur. Derenin paralelindeki daracık bir sokaktan binlerce kişi girmeye çalışır, en az 10 kapı olması lazimken 2 kapı vardır. Sıkış sıkış, tepine tepine girersin stada. Stadyuma adım attigin zaman ezilip ölmediğine şükredersin. Hatta 2010 senelerinde orada bir izdiham olduğunu hatırlıyorum, yalan olmasın tam emin de değilim. Sözün özü, girerken milletle üst üste girersin. Arkandaki ile akraba olursun. Fortçular için mükemmel bir ortamdır. Bu sınırlı sayıda seyirci zırvalığı varken ben yine migros tribününe aynı şekilde girdim. Kapıda 20 dakika boyu önümdeki ile yapışık bir şekilde bekledim. E ben böyle stada gireceksem bu sınırlı sayıda seyircinin ne mantığı var o zaman ? Stadın içini demiyorum bile, tıklım tıklımdı. Resmen saçmalık. Açın şu tribünleri tamamen, takımımızı daha güçlü bir şekilde destekleyelim.
bu uygulama fena hâlde hibrit eğitim zırvasına benziyor. biliyorsunuz ki bu hibrit eğitim çok saçma bir şekilde savunuluyor. milyonlarca öğrencinin şehir değiştireceği ve şehirler arası çok ciddi bir trafik akışının olacağı, kıç kadar odaya öğrencilerin düzineler hâlinde yerleştirileceği bir ortamda öğrencilerin virüsü derste kapacağını iddia etmek komik bir tutum. zaten derste virüsün yayılma oranı atıyorum 1x ise diğer olaylarda 10x falan olacak. bunun için hibrit eğitimle virüse karşı önlem almak faydasız, beyhude bir çaba.

işte bu sınırlı sayıda seyirci olayını da hibrit eğitime benzetiyorum. "dostlar alışverişte görsün" temalı bir uygulama, başka bir şey değil. stadyumlar yine tamamen kapatılır mı yoksa tam aksine kapasiteler artırılır mı bilemiyorum; ama bildiğim tek şey bunun böyle kalmayacağı. (*)