Biz fenerbahçelilierin çok sık duyduğu bir tabir.
En çok da iç sahadaki GS maçlarından önce duyardık, sağ olsunlar bu sene onu da sonlandırdılar.
Büdüt: otomatik düzeltme büdütü.
aslında bu sene oynadığımız her maç ölüm kalım maçı değildi ve hepsinde de ölmedik. biz çok evhamlı bir camiayız. her maçı ölüm kalım maçı olarak görüyoruz. galatasaray ilk 2 haftada çok saçma puan kayıpları yapmıştı bu sezon ama hala şampiyonluk inancı vardı içlerinde o leş oyuna rağmen. ilk yarıda çok anlamsız puan kayıpları yapmışlardı ve şimdi yarışın içindeler en büyük favori olarak hem de.
bu ligde önemli olan seri çıkarabilmek. 7 maç üst üste galibiyet alsanız bile yarışa bir türlü dahil oluyorsunuz ne kadar kötü giderseniz gidin. burası süper lig. öyle 85-90 puanlı şampiyonluklar pek yok. genellikle 70-76 arası oluyor şampiyonların puanı.

madem başladım, bu sezon oynadığımız tüm ölüm kalım maçlarına bakmak istiyorum. 45 dakikamı alır gibi geliyor. başlayalım, bismillah. uzun bir entry olacak.


1. hafta: (bkz: 19 ağustos 2019 fenerbahçe gazişehir maçı)

sezona iyi başlamamız açısından önemli bir maçtı. aslında bu maçta sadece yenmek yetmezdi, iyi de oynamak zorundaydık ki sezonun geri kalanına umutla bakalım. velhasıl kelam bu maçta güzel bir oyunla 5-0 kazanmıştık ve çok ümitli başlamıştık. sezonun geri kalanı için ümit veriyorduk zira.

5. hafta: (bkz: 21 eylül 2019 fenerbahçe ankaragücü maçı)

4 haftada 7 puan toplamıştık ve ilk 2 haftada topladığımız 6 puana gerçekten bir darbe vurmuştuk. bu maçta yapılacak bir puan kaybı derbiye aşırı moralsiz girmemize neden olabilirdi ve galibiyet şarttı. nitekim güzel bir oyunla 2-1 yenmiştik ve o hafta galatasaray malatya'da son dakika golü ile 2 puan bırakmıştı. onlar derbiye moralsiz, biz moralli girmiştik.


8. hafta: (bkz: 20 ekim 2019 denizlispor fenerbahçe maçı)

6. haftada galatasaray'a yenilmeyerek aradaki puan farkını korumuştuk lakin bir sonraki hafta(*) antalya'ya kadıköy'de mağlup olmuştuk ve gerçekten kilidi açamamıştık. bunun yanısıra 2-3 tane de ciddi pozisyon vermiştik.

bu maç milli aradan dönüş maçıydı ve asla puan kaybı yapmamamız gereken bir maçtı. zaten çok evhamlı bir camiayız, bu maçta puan kaybı yapsaydık şampiyonluk yarışından çok erken kopabilirdik. fena oynamadığımız bir maçtı ve 2-1 kazandık. ama son dakikalarda ciddi anlamda stres yaşamıştık çünkü denizli son 20 dakika akın akın geliyordu.


10. hafta: (bkz: 3 kasım 2019 kayserispor fenerbahçe maçı)

2'de 2 yapıp bu maça girmiştik ve puan kaybı yapmamamız gereken bir maçtı. çok iyi oynamıştık bu maçta, dünyaları kaçırmıştık ve 1-0 yenilmiştik. moralim çok bozulmuştu ama pek üzülmemiştim çünkü her maçta böyle oynarsak şampiyon olabileceğimizi biliyordum. ama oynamadık işte. neyse oraya sonra geleceğiz.

bu maçta umut bulut, her sene olduğu gibi fenerbahçe'ye gol atmıştı. zaten adamın en çok gol attığı 2. takım fenerbahçe (11).

11. hafta: (bkz: 8 kasım 2019 fenerbahçe kasımpaşa maçı)

bir önceki hafta kayseri'de çok saçma, anlamsız ve şanssızlıkla/beceriksizlikle açıklanabilecek bir 3 puan bırakmamızdan mütevellit bu maçta kesinlikle puan kaybı yapmamamız gerekiyordu. bu maçta çok kötü oynamıştık ama yine de 3-2 kazanmıştık. şampiyonluk yolunda kötü oynanılan maçları da kazanmak gerekir ki şampiyon olasınız. biz de bu maçta bunu tam anlamıyla gerçekleştirmiştik.

12. hafta: (bkz: 24 kasım 2019 malatyaspor fenerbahçe maçı)

talihsiz sakatlıklar yaşadığımız maç. bu maç öncesinde hem mevlüt hem de vedat sakattı. vedat oynatılabilirdi yine belki ama riske edilmek istenmedi. zaten bu maçta puan kaybı yapacağımız çok aşikardı zira forvetsiz çıkmıştık ve takımın hücum yükünü çeken ve defansa bile gelip yardım eden vedat sakattı. emre de penaltı kaçırmıştı. her ne kadar tekrar edilmesi gerekse de etmemişleri. işte asıl olaylar şimdi başlıyordu.
0-0 bitmişti, fenerbahçe 2 puan bırakmıştı.


13. hafta: (bkz: 30 kasım 2019 göztepe fenerbahçe maçı)

artık kazanıp seriye bağlamamız gereken müsabaka. bu maça erken dakikalarda yediğimiz çok saçma bir gol ile 1-0 yenik başlamıştık. ama cidden o kadar ballı ve saçma bir goldü ki görmeniz lazım. ilk yarı biz daha fazla pozisyona girmiştik göztepe'den ama ciddi anlamda pozisyon veriyorduk ve bu hiç iyi bir şey değildi. 44. dakikada kornerden serdar aziz'in kafa vuruşu ile eşitliği sağlamıştık. ilk yarı 1-1 bitmişti.

ikinci yarı da yine dengeli başladı. 65. dakikada göztepe penaltı kazandı ama altay kurtardı. sonrasında hemen golü bulduk kontra ataktan ama penaltı tekrar edildi ve golümüz iptal edildi. 2-1 geriye düştük ama çok hızlı bir reaksiyon verip 2-2 yaptık. sonra ne mi oldu? zaten rüzgarı arkasına almış takım 3'ü 4'ü bulacaktı ama tam 4 dakika 17 saniye boyunca izlediler tertemiz golümüzü. hakem skandalı yaşanmıştı, fenerbahçe'nin 2 puanı ciddi manada ''çalınmıştı''. bu maç çifte standardın ve hakem hatasının babasını yaşadığımız bir maçtı.

(bkz: 4 dakika 17 saniye)

2-2 bitmişti, 2 puan bırakmıştık.

14. hafta: (bkz: 6 aralık 2019 fenerbahçe gençlerbirliği maçı)

bu maçta kesinlikle puan kaybına tahammülümüz yoktu çünkü olası bir puan kaybında şampiyonluk yarışından mental olarak kopacaktık. dakika 9'da 1-0 geriye düştük ama mükemmel bir reaksiyon gösterip maçı çevirdik. harika bir futbol oynamıştık, özellikle ceza sahasından rakip yarı sahaya tek paslarla çok hızlı çıkıp dosta güven düşmana korku vermiştik o oyunumuzla. 5-2 kazanmıştık.


15. hafta: (bkz: 15 aralık 2019 sivasspor fenerbahçe maçı)

ersun hoca'nın, ligin en formdaki takımı sivasspor'a karşı gereksiz ofansif çıktığı, kornerlerde bile 10 adam yolladığı ve sürekli kontra atak yediğimiz maç. 1-0 geriye düşmüşken 2 net pozisyondan yararlanamamıştık ve maçın kırılma anı da burası oldu. 82. dakika olması lazım, deniz türüç sonradan oyuna girip 2-1 yaptı ama maalesef puan almaya yetmedi. uzatmalarda ziya'nın golüyle 3-1 yenildik ve sivasspor 8 puan önümüze geçti.


16. hafta: (bkz: 22 aralık 2019 fenerbahçe beşiktaş maçı)

artık şampiyonluk yarışında kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyordu ve o maç da bu maçtı. çok güzel oynadığımız ve 3-1 kazandığımız maç. lakin bu maçta beşiktaş'ın verilmeyen 2 penaltısı vardı ve günlerce bildiri yayınlamışlardı. buna rağmen kendi lehlerine olan hataları görmezden gelmişlerdi.

(bkz: beşiktaş'ın var kayıtları açıklansın talebi)

bildiri dediğim de bu işte. bir tane daha bildiri yayınlamışlardı yanlış hatırlamıyorsam.

17. hafta: (bkz: 29 aralık 2019 çaykur rizespor fenerbahçe maçı)

kesinlikle yenmemiz gereken bir maçtı. puan kaybına yine tahammülümüz yoktu ve kilidi bir türlü açamıyorduk. 1-1 giden maçta 72. dakikada jailson çok uzaktan bir füze yollamıştı ve 2-1 öne geçmiştik. son dakikalara doğru rizespor bir tane net pozisyon bulsa da altay kurtarmıştı ve bunun haricinde defansımız da güven vermişti. 2-1 kazanıp devreye 31 puanla girmiştik. 20 puan kaybı yapmıştık.

devre arasına girerken puanlar şöyleydi:
sivasspor - 37
trabzonspor - 32
fenerbahçe - 31
beşiktaş - 30
galatasaray - 27

18. hafta: (bkz: 18 ocak 2020 gaziantep fk fenerbahçe maçı)

ikinci devreye moralli başlamak için kazanmamız şarttı. maçın ilk yarısında defansımız güven vermese de rakibe net pozisyon vermemiştik ve rakibi yormuştuk. ilk yarı 0-0 bitmişti, 2. yarı kruse'nin kafa golü ile 1-0 öne geçtik. ama ondan sonra öldük öldük dirildik resmen, gazişehir pozisyonları su gibi harcamıştı uzatmalarda 2. golü bulup rahatlamıştık. 2-0 kazanmıştık ama 3-1 kaybedebilirdik de. ayrıca unutmadan; 87. dakikada gazişehir 1-1'lik beraberliği yakalamıştı ama gol öncesinde talihsiz bir faulleri vardı. yani gole bir etkisi yok atağa bir etkisi yok ama faul işte iptal edilmesi gerekiyordu. o gün allah bizimle berabermiş demek ki. ama yine de bu oyuna bir çare bulması gerekiyordu ersun yanal'ın. yoksa iş hiç iyiye gitmiyordu.

2-0 kazanıp galibiyet serimizi 3'e çıkarmıştık. ve bu sezon ilk defa 3 kere üst üste kazanmıştık.

19. hafta: (bkz: 25 ocak 2020 fenerbahçe başakşehir maçı)

17 maçtır yenilmeyen başakşehir'e karşı oynadığımız maç. ilk yarı gerçekten iyi bir oyun koymuştuk ortaya ve 2 tane pozisyon vermiştik. onlar da dirar'ın 2 hatası idi. ayrıca verilmeyen bir net penaltımız vardı ve var'a bile gidilmemişti. ilk yarı 0-0 bitmişti. 2. yarı baskıyı daha da artırdık ve beklediğimiz gol nihayet 70. dakikada gelmişti. kruse gerçekten özverili bir şekilde 1-0 öne geçirmişti. vedat'ın da alan açması unutulmaması gereken detaylar arasında bu maçta :). sonra baskıyı daha artırdık 1-0 öndeyken ve 86. dakikada 2-0 yaptık. 2-0'dan sonra bile bastıkça bastık, gaza geldik 3'ü 4'ü arıyordu takım. bu maçtan sonra trabzonlular bile bizi favori görüyordu şampiyonlukta öyle söyleyeyim.
ayrıca o gün çok acılı bir gündü. elazığ'da deprem olmuştu ve bir sürü vatandaşımız hayatını kaybetmişti. bu maçta ''elazığ, üşüme; fenerbahçe seninle!'' tezahüratları yapılmış, sahaya atkılar bereler atılmıştı. gerçekten hem hüzünlü hem de mutlu olduğumuz bir gündü. şu anda arkada tam bu ruh halini anlatan bir müzik çalıyor, ağlayacağım ulan:(
2-0 bitmişti ve 3 puan alıp ligdeki galibiyet serimizi 4'e çıkarmıştık.

21. hafta: (bkz: 8 şubat 2020 fenerbahçe alanyaspor maçı)

bir önceki hafta trabzon'da iyi oyunumuza rağmen 3 puan bırakmamızdan ve trabzonspor'u havaya sokmamızdan mütevellit bu maçta kazanmaktan başka çaremiz yoktu. ama doğru düzgün pozisyona dahi girememiştik. ama verilmeyen 2 penaltımız vardı. ayrıca yine çifte standardın sonucu olarak altay'ın kurtardığı penaltı tekrar edilmişti.

1-1 bitmişti. hakem katliamına uğramış olsak da ortaya iyi bir oyun koyamamıştık maalesef. göztepe maçı kadar konuşulmadı bu maç bundan ötürü.
22. hafta: (bkz: 15 şubat 2020 ankaragücü fenerbahçe maçı)

bu maç bütün sezon boyunca bana göre en önemli maçtı. bu maçı yensek galatasaray maçına havaya girmiş bir şekilde girecektik. ve belki de galatasaray'ı yenecektik. ama olmadı maalesef. ankaragücü güzel bir oyunla 2-1 yenmişti bizi. zaten bizimkilerde de inanç yoktu. bana göre şampiyonluğu bu maçta kaybettik çünkü takım inancını kaybetmişti. en sinir olduğum şey; inancını kaybetmek. sen büyük takımın futbolcususun, asla inancını kaybedemezsin.

2-1 yenildik ve 3 puan bıraktık. galatasaray maçına 4 puan gerilerinde girecektik. devre arası 4 puan önünde olduğumuz takımın 4 puan gerisinde...

23. hafta: (bkz: 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı)

fazla söze gerek yok. galatasaray'ın bizi eze eze yendiği, kadıköy'ü tt arena'dan beter ettiği maç. 3-1 yenilmiştik.

eğer fenerbahçe ankaragücü maçından sonra bile inansaydı ve bu maçı alsaydık, bu maçtan sonraki maçları da o gazla alsaydık şu an galatasaray'ın 3 puan önünde, başakşehir ve trabzonspor ile aynı puanda olacaktık ve 2. sıraya yerleşmiş olacaktık. bak sadece 4 maçı yenseydik diyorum ha. hatta derbiyi kaybetseydik ve sonraki maçları yenseydik dahi şu an 50 puanımız olacaktı ve galatasaray'ın sadece 3 puan gerisinde olacaktık. en azından şampiyonlar ligi ön elemesi için savaşacaktık.

-------------------------------------------------------------------------------
bu sezona çok umutlu başlamıştım sözlük. ilk defa bu kadar inanmıştım şampiyonluğa. olmadı maalesef.

bu sezondan öğrendiğim birçok şey var. gerçekten bu sezonu kaybetmiş olsak dahi birçok şey kazandık bence. tabi ben kazandım başkanı bilmiyorum. umarım başkanımız da ders çıkarmıştır bu sezondan.

demek ki neymiş?

1)2 maç kaybetsen dahi 5 maç üst üste kazanınca bir şekilde yarışa dahil olabiliyormuşsun. sen yeter ki inan, maçlarını kazan. fatih terim bunu çok iyi becerdi. inançsız camiasına inanç aşıladı. 7 maç üst üste galibiyet aldı. sen ise onlar karşısında hiçbir reaksiyon gösteremedin. büyük takım kimliğini çıkaramadın. camiana inanç aşılayamadın.
2) lig 34 hafta. 10. haftasında havlu atamazsın kolay kolay.
3)seri çıkarmak önemli.

çok acı bir sezon oldu sözlük. gerçekten hayal kırıklıklarıyla dolu.

çok yoruldum yazarken yav, bütün bu sezonu yeniden hatırlamak, o umutlarımızı hatırlamak ve bunların hepsinin bir hayal kırıklığına dönüşmesini hatırlamak çok yordu.
umarım bu sezon bir milat olur fenerbahçe tarihi için. umarım bu sözlükte nice başarılar, nice şampiyonluklar, nice kupalar görürüz. elbette ki hüzünlü anlarımız olacaktır. ama önemli olan birbirimize destek olabilmek, camiada küçük de olsa bir sinerji yaratabilmek. ben inanıyorum ki önümüzdeki 10 yıl fenerbahçemizin yılları olacak.

umarım sözlük, umarım.
2005-2006 denizli maçı aklıma geliyor. o zaman çocuktum ve çok ağlamıştım. takım o sezon harika top oynamasına rağmen bir klasik olarak şampiyonluğu son maçta vermiştik. bu son maç psikolojisinden kurtulmamız lazım.
Bu sezon bir kez daha Türkiye kupası finalinde yaşayacağımız durum.

Rakip emre belözoğlu, hocamız finaller kaybetmesi ile de ünlü bir hoca, tıpkı fenerbahçe gibi.

Bakalım kader bizler için neler hazırlıyor.