kimsenin sevdiğini düşünmediğim ara.

hatta şöyle açıklayayım. hani dışarıdasınızdır, eve yürüyorsunuzdur. ama o da ne? yürüme mesafesinde olmanıza rağmen öyle bir tuvaletiniz gelmiştir ki, koşarak eve gidersiniz. hızlı bir şekilde anahtarla evin kapısını açarsınız, tekrar depara kalkarak tuvalete gidersiniz ve terliği ayağınıza geçirdiğiniz anda bir garip olursunuz. aha tuvaletin terliği ıslaktır. çoraplarınız da haliyle ıslanmış olup içinizden olan küfürleri edersiniz.

işte demek istediğim şu, bir erkek için, ıslak tuvalet terliği gibidir futbol maçlarına verilen milli maç arası. nefretliktir, sevilmemektedir.
bu sefer işimize yaraması gereken aradır. artık ilk 11'imizin belirlenmesi gerekiyor. son gelen transferler ile artık hocamızın kafasındaki soru işaretlerinin bitmesini istiyorum. her maç (bkz: altay bayındır)'ın konuşulmaması gerekiyor. defansta verilen sos durumu canımı sıktı. şans ve güzellikler bizimle olsun.
imdadımıza yetişen ara. umarım erol bulut ve varsa ekibi, futbolcuların oynayan oynamayan hepsi açıp konyaspor maçını tekrar tekrar tekrar 20 kere izlerler ve 3-4 ayda çıkartılamayan tüm dersleri çıkartmaya başlarlar.
Hayata küstüren haftaya tekabül eden ara.

Şu milli maç olayına fifa’nın el atması gerekiyor artık. Sadece yazın oynanmalı. Dünya kupası olmadığı sürece milli maçlar dünyanın en gereksiz maçları. Elemeler de yazın yapılsın, mis gibi. Sakatlık korkusu da yaşamayız en azından.
Erol hoca için son şans olduğunu düşünüyorum; kaliteli kadro, iyi yönetim, başarıya aç transfer, pandemi dolayısıyla taraftarsız deplasmanlar vs. işe yarar taktikler geliştirip valenciayı köyüne gönderirse ilk yarıyı lider bitiririz ama yapamaz ise ağır sıçarız diyim ben.