3-4 biten fenerbahçe beşiktaş maçını dost ortamında seyrediyorduk. o zamanlar lig tv kutusu almadan da sadece kartı satın alıp aylık ücretini ödeyerek maçları izleyebiliyorduk. biz de kartı alıp karşı komşumuza gitmiştik. orada babamın çocukluk arkadaşı ve babam ve onun oğlu benim çocukluk arkadaşım fenerbahçeliyiz hepimiz. sonra üst kattan 2 fenerbahçeli yaşça abimiz olacak kişi geldi. ardından bir başka arkadaş daha geldi ve o da fenerbahçeli. bir tek kardeşim beşiktaşlıdır. hep beraber maçı izliyoruz.
nasıl beşiktaş için bir deplasmansa bizim kardeşime yaşattığımız durum da aynen deplasman havasında. tabi çok zaman geçti o zaman ben de yaşça küçüğüm-şimdikinin yarısı kadar işte, kardeşim daha da küçük. çok iyi oynuyoruz ama bir türlü atamıyoruz. buna karşın beşiktaş her geldiğinde gol oluyor ( bu noktada senin tutacağın topun amk rüştü ) kardeşim gol diye sevinemiyor bile. neyse sürekli maçı çeviricez abi falan küfür kıyamet. annemler arkada söyleniyor küfür etmeyin falan filan diye ama durabilene aşkolsun.
her neyse cordoba penaltı artı kırmızı kart oyun dışında kaldı. aha dedim kardeşime şimdi ağlama zamanı. içinizden geçicez dedim. canım sessiz sessiz oturuyor. neyse penaltı gol oldu. tekrar santra oldu dedim daha kaç tane atarız kimbilir. ne yazık ki takım o golden sonra strese girdi. panik oldu. doldur boşalt yapıyoruz, oysa maç bitimine daha 10-15 dakika falan var. pozisyonu bırak şut çekmeyi akıl eden yok. yanılmıyorumdur herhalde ya alex ya da hooijdonk sadece 1 tek şut çekti. başka da bir cacık yok. dakikalar gidiyor herkes gibi biz de strese girdik, derken dünyada gol yememeniz gereken son kişiden gol yedik. koray.

gol oldu kardeşim havalarda goooooollll diye. o hırsla buna bir çarptım sinek gibi yapıştı yerine. o sırada babam da kalktı kardeşine ne vuruyorsun diye o da bana çaktı kıyak kafayla ben de nakavt. :/ maçı kaybettiğimize mi yanayım, yediğim tokata mı yoksa başkasının evinde bunu yaşamış olmama mı bilemedim.

bu da böyle bir itiraf.