Spor kulüplerinin belirli bir kültüre erismesinde, toplumda yer tutmasında müthiş önemli olan tarihi branşlar. Bugünün "para yapmayan her şey kötüdür" kafası dünyayı yiyip bitiriyor, bu haramiligin dünyayı ve toplumu çok korkunç bir sona ittiğini herkes gördüğünde maalesef her şey için geç kalınmış olunmasından korkuyorum.

Türkiye'deki büyük Spor kulüpleri; 100 yıllık tarihlerinde topluma örnek olmuş, halkın kendini geliştirebilmesi için ellerinden gelen bütün imkanı sunarak farklı sporlar için ortam sağlamış ve toplumsal birlikteliği pekiştirmiştir. Nice hikayeler vardır bu amatör branşların dününde. Bu hikayeler, paradan buyuktur. Bu geçmiş, bu kültür, bu birikim; milyon liranın satın alabileceği ya da kurabileceği bir şey değildir. Toplumlar, artık şirket gibi görüldüğü için var fakirlik de hırsızlık da. Ama insanlar, acımasız şirketler için yitip giden dişliler değildir.

Kâr yapmayan her şeye "gereksiz" gözüyle bakmayalim. Paradan önce insanı, toplumu, kültürü önceleyelim. Amatör branşlar, bu hususta büyük önem taşımaktadır.

Fenerbahçe mutlak amacı aylık bilançosunda bol bol dolar görmek olan bir şirket değil; ülke insanini yükseltmeye çabalayan tarihi bir toplumsal çınardır. Bu değeri Sirketlestirmeye çalışanlara da mahal verilmemelidir, yoksa kendimizi o zenginler elinde oyuncak olup kültürünü yitirmiş acınası "büyük" futbol takımları olarak buluruz.

Amatör branşa akıtılan 3-5 kuruşun sosyal faydası, ekonomik zararından çok daha buyuktur.