son 5 maçta bize karşı 4 galibiyet alan efes, kokoskov'un kurduğu yapıyla baş edemeyerek kendi oyun tarzına karşı aynı oyunu oynayan takımlara bir cevap üretemediğini göstermiş oldu. hücumda her ne kadar atletik yapıda olsalar da savunmada ve hücumda rebound'ların toplanması konusunda hücumdaki atletizmlerini sahaya yansıtamadıkları için hanemize çok temiz bir galibiyet yazmış olduk.

takımın savaşçı yapısı özellikle bench'ten gelerek amiyane tabirle takımın hamallığını yapan oyuncularımızın iştahı bizi hep diri tutmaya yardımcı oldu. kokoskov hocamın rüzgarın döndüğünü düşündüğü anlarda oyuna etki eden molaları ve bu mola dönüşlerinde oyunun kontrolünü hep elimizde tutmamız bu maç özelinde çok net hamlelerdi.

hücumdayken uzun oyuncuları bitirici olarak kullanmaktan ziyade hücumun şekillenmesine yardımcı olan ve pas kanalını sağlayan oyuncular olarak kullanmamız ve bunun yanında vesely gibi bir pota altı liderinin yanında pişen ahmet ve hamilton bu sezon bize geri planda kalıyor gibi görünecekseler de çok kilit rol üstleniyorlar.

dün akşamki oyun özelinde yaptığımız basit ve çok sayıdaki top kayıpları bizi barça, real madrid ve cska gibi takımlar karşısında çok zora sokabilir. efes'in kadro kalitesi her ne kadar iyi olsa da rotasyona girdiklerinde bu kaliteden ödün veriyorlar fakat bu üç dev karşısında yapılacak en ufak hatalar maçın kopmasına neden olabilir.

rakip takımda shane larkin'in yokluğu evet bizim hanemize artı olarak yazılsa da dün akşam özellikle barthel'in yokluğunda 4 numara pozisyonunda daha büyük sorunlar yaşayabilirdik. bu takımın işçisi olan pierre üzerine düşenden fazlasını yaparak hem savunmada hem de hücum reboundlarındaki iştahıyla gösterişsiz ama bir o kadar kilit rol üstlendi. kısa süre rol alan hamilton ise atletizmiyle bench'ten gelerek hem vesely'nin dinlenmesi gerektiği anlarda hem takımın dinamizm ihtiyacı duyduğu zamanlarda üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını düşünüyorum.

westermann'ın yokluğunda de colo'nun uzun süre daha tek başına tam anlamıyla oyun kurucu rolünde devam edebileciğini düşünmüyorum. fiziksel anlamda sürekli temasta kalması onu yer yer oyundan düşürebilir. brown ve bobby yapı itibarıyla takımı oynatmaktan çok kendilerini oynatmayın seven oyuncular olduğu için bu yükün yayılması gerektiği kanısındayım. özellikle westermann'ın pozisyonuna göre kalıplı fiziğe sahip olması onu savunma anlamında da bir tık öne çıkartıyor.

takımda henüz oynayacağı rolü belli olmayan isim bence eddie. oyunun sıkıştığı anlarda ona çizilen bir set göremedim dün akşam veya uygulanamadı. sadece tam saha baskı sonrası hızlı hücumda insiyatif alarak kaldırıp attığı üçlük dışında kötü bir denemesi var. onun ve melih'in keskin şutların dün akşamki maçtan daha fazlasına ihtiyacımız olacaktır.

özellikle gözüme çarpan bir diğer olay ise sahada kim olursa olsun isim farketmeksizin sıkışan anlarda oyuncuların yaptığı mini toplantılar. her ne kadar takımın ağabeyleri de colo, vesely, bobby ve melih olsa da yeni oyuncuların takımı sahiplenme şekilleri tatmin edici seviyede görünüyor. sonuç olarak iyi iletişim, iyi basketbol.

önümüzdeki hafta cska maçında yine aynı iştahı görmek ümidiyle... unutmamak lazım şu an belki de avrupa'nın en iyi uzun rotasyonuna sahipler. attığımız sayı, tuttuğumuz rebound olsun!
iki takımında çok kötü oynadığı ve bizim 80 - 71 kazandığımız maç.

açıkçası sezon başı olması ve pandemiden sonra oynanması sebebiyle pek tat vermedi. seyircisiz olmasını da eklersek böyle olması bana doğal geldi. iki takımın da önemli eksikleri var. anadolu efes'te larkin henüz dönmedi. dunston sakatlıktan sonra beklenen katkıyı yapamıyor, pleiss ise pota altı için uzun ama biraz yumuşak bir oyuncu. bir tek dış adam olarak simon ve uzun olarak moerman kaldı.

biz ise sistem ve koç değişikliğini çok hissediyoruz. de colo ve brown dışında vesely ve ulanovas'ın da çift haneleri görmesiyle maçta bir adım öne fırladık. anadolu efes'te ise simon dışında çift haneye ulaşan tek oyuncu BEAUBOIS oldu.

geçen seneye göre olumlu yönümüz ise tempomu ve ribaund olarak göze çarpıyor. takım bu sisteme alışacaktır, daha iyi günler göreceğiz ama biraz daha zamana ihtiyacı olduğu belli.
Önceki senelerde ki tecrubelerimize nazaran çok farklı bir maç oldu.Ozellikle bir önceki seneki hem savunma hem hücum ribaundu problemini düşününce kulüp rekorunun 48 ribaund ile kırıldığı bir maç izledik.Sayica çok basit top kaybı yaptık ama gerek Efes oyuncularının formsuzlugu özellikle Micic ve Dunston ayrıca Larkin'in yoklugunda ceza kesememeleri bu galibiyette bana kalırsa büyük rol oynadı.Gecen sene nerdeyse yüzde 50ile üçlük atan takım bugün panyayi dövdü.Bizim takıma gelecek olursak oyuncular Obra'dan sonra oldukça rahatlamış ve bır serbestlik kazanmış gibi.Hocanin bilinmeyen olması rakip takımları zorluyor ve önlem alınmasını güçleştiriyor.Tabi bu ne kadar sürer kaç maç daha bize avantaj sağlar bilinmez ama heyecan verici hızlı oynayan potaya çabuk giden bir takım izleyecek gibiyiz.İnsallah seneyi Almanya'da alışkın olduğumuz yerde bitiririz.
"Fenerbahçe'de çalışmam" diyerek caka satan, atsan ataman satsan sataman bir faninin amel defterini devralan gotfather II'nin, bu takımı kuralı daha bir ay oldu demeden, barthel'in, westerman'ın yokluğunu bahane etmeden, kıvırmadan, uzatmadan, lafı dolandırmadan lorenzoyla oyunu kurup, vesely ile büyütüp, pierre ile direnip de colo ile bitirdiği maçtır. Emeği geçen herkese teşekkürler. Özellikle de Moerman'ın arkasında dağ gibi duran koca yürekli Pierre'e!
Gergin ataman'in gereksiz aciklamalarina karsin en net cevabimiz budur, herkes rahat bir uyku cekebilir bu aksam.

Daha genis bir zaman diliminde, derli toplu mac analizlerimizle yarin yesillendiririz buralari.
efes'in maçtan önce bahsettiğim vasat kısa rotasyonunu brown ve de colo ile delerek hanemize bir galibiyet daha yazdırdığımız maç. simon her zamanki gibi fenerbahçe maçlarında lebron klonu gibi oynamaya devam etti.