Basketbol sevmeyen biri olarak fransa'nın abd karşısında 37-45'ten döndüğünü açıkçası izlemek isterdim. Gerçi amerikalıların olimpiyatta oynanan basketbolu pek de ciddiye alacağını sanmıyorum. Yine de Umarım bütün branşlarda aynı başarısızlığı gösterirler.
hazırlık maçlarından beri sırıtan abd'nin bir tokat da fransızlardan yediği maç.

her şey bir yana, popovich tanınmayacak halde. sahada kime ne rol verdiğini kendisi bile bilmiyor.

durant -lillard eş başkanlığında, kenardan booker destekli liderlik modelinin bu takımı taşımayacağı heralde artık belli olmuştur.

takımda bam adebayo, draymond green ve jrue holiday gibi etkili rol oyuncuları olmasına rağmen direksiyona kimin, nasıl oturacağını netleştirmeden abd'nin sonuç alması mümkün görünmüyor.

hatırladığım kadarıyla en son 2006'da dünya kupasında yunanistan'a yarı finalde elenmişlerdi. o gün bugündür resmi mağlubiyet yüzü görmeyen takım, nba tarihinin en büyük koçlarından birinin yönetiminde sahada ne yapacağını bilemeden, sıfır motivasyon ve istekle tarihi tersten yazıyor.
78-74 fransa önde son 17 saniye.

popovich, durant, lilliard günün patatesleri oldu. fransa bugün çok net iyi oynadı hem savunma hem hücumda çok iyilerdi. ancak abd tokyo'ya gelmeden önce avustralya ve nijerya'ya da maç kaybetti hem de abd'de. bu kadar yıldız isim varken ve başlarında belki basketbol tarihinin en iyi koçu varken nasıl bu kadar bok gibi oynmaayı başarabiliyorlar enteresan. koca abd holiday ve lavine'in eline bakar mı ya :)
Fransa ortaya Avrupa basketbolu böyle kardeşim diyerek yürek koyarak Harlem soytarılarına ders verdiği maç.

NBA'de Gölge savunmalar karşısında şov yapmaya benzemiyor gerçek savunmaya karşı iş yapmak. elbette yetenek olarak Avrupa'nın üzerinde fakat bireysel oynayanlara karşın takım oyunu ve mücadelesi Ve savunma arzusunu görüyoruz. Decolo'nun uzaktan attığı ikinci 3luk özgüven demek .