öncelikle çok önemli bir galibiyet çünkü fenerbahçe bu sezon ilk defa ilk 8de olan takımlardan birisine karşı galibiyet aldı.
maçın hikayesine gelirsek eğer;
ilk 16 17 dk gerçekten çok kaliteli bir fenerbahçe vardı. eller&ayaklar hareketli, hücumda gerçekten topu çok iyi paylaşan, sırtı dönük oyunlarla boştaki adamı bulabilen, miss match'leri (ters eşleşme) iyi değerlendiren bir fenerbahçe. ama 2. çeyreğin sonu ve 3. çeyrekteki dalgalı oyun bizi son çeyrekteki kaosa sürükledi. bunun temel nedenleri ise (bana göre) sloukas ile de colo arasında hâla çözülemeyen kriz anlarında topu kim nasıl yönecetek kargaşası. son 5 sezondur ben görmedim ki fenerbahçe 40 dakikalık bir maçta 5 kere 24 saniyeyi kontrol edemeden hücumları hiç etsin. öte yandan taraftar da farkında olmadan gergin bir hava yarattı. evet hepimiz şikayetçiyiz organizasyondaki bariz hatalardan ama önceliğimiz fenerbahçe olmalı zaten maç esnasında ismail şenol da buna çok güzel değindi.
öyle veya böyle iyi bir yolda olduğumuzu düşünüyorum (son 5 maçta 4 galibiyet). önümüzdeki iki maç nispeten çok daha rahat sayılabilecek alba berlin ve zenit deplasmanları olacak ve akabinde maccabi fox ile real madrid'i istanbul'da ağırlayacağız. özellikle real madrid maçına kadar kayıpsız geçersek o maçta taraftarı arkaya alıp iyice play off havasına girebiliriz.
r.madrid maçına kadar 25 26 günümüz var. bu maçta daha formda bir vesely, düzene daha çok alışmış bir malcolm thomas ve uyumu iyice artmış bir fenerbahçe gözlemleyebilirsek f4 düşünmeye başlamak bir hayal olmaz. çünkü unutulmamalı ki fenerbahçe şampiyon oldugu sene 11 veya 12 mağlubiyet almıştı.
artık klasikleşmiş bir gerçektir obradovic takımları şubat ayından itibaren fiziksel olarak zirvesini yaşar. artık söz sahibi olduğumuzu göstereceğimiz en kırılgan aya giriyoruz ve çok rahat gözlemlenebiliyor bu gerçek kalinic, datome vs gibi oyunculardaki form artışı.
velhasıl kelam hep destek, tam destek!
edit: yazım yanlışı
maçın hikayesine gelirsek eğer;
ilk 16 17 dk gerçekten çok kaliteli bir fenerbahçe vardı. eller&ayaklar hareketli, hücumda gerçekten topu çok iyi paylaşan, sırtı dönük oyunlarla boştaki adamı bulabilen, miss match'leri (ters eşleşme) iyi değerlendiren bir fenerbahçe. ama 2. çeyreğin sonu ve 3. çeyrekteki dalgalı oyun bizi son çeyrekteki kaosa sürükledi. bunun temel nedenleri ise (bana göre) sloukas ile de colo arasında hâla çözülemeyen kriz anlarında topu kim nasıl yönecetek kargaşası. son 5 sezondur ben görmedim ki fenerbahçe 40 dakikalık bir maçta 5 kere 24 saniyeyi kontrol edemeden hücumları hiç etsin. öte yandan taraftar da farkında olmadan gergin bir hava yarattı. evet hepimiz şikayetçiyiz organizasyondaki bariz hatalardan ama önceliğimiz fenerbahçe olmalı zaten maç esnasında ismail şenol da buna çok güzel değindi.
öyle veya böyle iyi bir yolda olduğumuzu düşünüyorum (son 5 maçta 4 galibiyet). önümüzdeki iki maç nispeten çok daha rahat sayılabilecek alba berlin ve zenit deplasmanları olacak ve akabinde maccabi fox ile real madrid'i istanbul'da ağırlayacağız. özellikle real madrid maçına kadar kayıpsız geçersek o maçta taraftarı arkaya alıp iyice play off havasına girebiliriz.
r.madrid maçına kadar 25 26 günümüz var. bu maçta daha formda bir vesely, düzene daha çok alışmış bir malcolm thomas ve uyumu iyice artmış bir fenerbahçe gözlemleyebilirsek f4 düşünmeye başlamak bir hayal olmaz. çünkü unutulmamalı ki fenerbahçe şampiyon oldugu sene 11 veya 12 mağlubiyet almıştı.
artık klasikleşmiş bir gerçektir obradovic takımları şubat ayından itibaren fiziksel olarak zirvesini yaşar. artık söz sahibi olduğumuzu göstereceğimiz en kırılgan aya giriyoruz ve çok rahat gözlemlenebiliyor bu gerçek kalinic, datome vs gibi oyunculardaki form artışı.
velhasıl kelam hep destek, tam destek!
edit: yazım yanlışı