Türk futbol medyasının iki yüzlülüğünün kanıtı olan maçtır.

Yarı finale kadar oynadığımız maçlarda lazio maçının bir bölümü dışında şöyle dolu dolu göze hoş gelen futbol oynamamıştık hiç. Ancak sonuç kısır oyunla bile olsa bir şekilde geliyordu.

Benfica ile ilk maçta adeta oyuna hükmetmemize rağmen skor 1 0 ile kalınca tüm fenerbahçeliler olarak aslında maceranın sonuna geldiğimizi biliyorduk. Çünkü eksiklerimiz vardı ve kadro derinliğimiz yeterli değildi.

Ancak ilk maçtan sonra medyada yer alan, Benfica da köy takımı çıktı. Fenerbahçe bu turu rahat geçer başlıkları tamamen bizim motivasyonumuzu bozma amaçlıydı. Nitekim rövanş maçından sonra medyadaki aynı yüzsüzlerin yazdıkları ve söyledikleri zaten ülkede futbolun neden gelişmediğinin göstergesiydi.

1 1'i bulmuşken Aykut kocaman'ın fazlasıyla geri çekilip, pres yapmadan rakibi bekleme mantığı bizi bu sonuca götürdü aslında. Yoksa biraz önde rakibi karşılayıp, faullerle beraber baskıyı kırmayı denesek en azından tek kale oynatıp gol yemeyi beklemezdik.

Gökhan gönül'ün epik sakatlanma anı ile hatıralarda yer alan bir maçtır.
tel tel döküldüğümüz rövanş maçı. ilk maçta direkten dönen toplar akıllara geldikçe üzülüyor insan. böyle bir duruma; futbol bu değil fenerbahçe şansı diyoruz.
bugün yıl dönümü olan, benfica'nın fenerbahçe'yi 3-1'lik bir skorla elediği maç. çok kötü oynamıştık bu maçta.

ilk maçta biraz daha farklı kazansaydık finale çıkabilirdik ama olmadı. içimde hep bir ukte kalmıştır. o sezon belki chelsea'yi de yenebilirdik çünkü o kadar iyi değillerdi.