"fenerbahçe hakemlerle diriltildi." diyenlerin iyi bakması gereken mücadele.
ekranda, kötü futboldan çok daha derin sıkıntıları izlediğimiz maç.
bu entryi yazmak için maçın üstünden biraz zaman geçmesini istedim. zira maç esnasındaki görüntü çok ama çok negatif bir intiba yarattı bende, burada takılı kalmak istemedim. ama malesef üstüne düşünüp tartıştıkça takımın üstündeki kara bulutlar daha da netleşti zihnimde. dağılmak yerine yoğunlaştılar.
maç sırasında girdiğim (bkz: #41271)'deki kötü futbol en küçük sorun. zira (bkz: #41248) ve (bkz: #41258)'de bahsedilen gibi çok olumsuz jest ve mimikleri var futbolcularımızın. hatta devre arasında soyunma odasında neler konuşulduğunu en çok merak ettiğim maçlardan biri olabilir bu, (bkz: #41279)'de felaket tellalı gibi bir yorumda bulunduğum üzere.
bu entryleri ekliyorum çünkü maç esnasında doğrudan parlıyordu tüm bunlar malesef. üstünden zaman geçince de kendimi "yok be, öyle değil mevzu" derken bulamıyorum.
dokunsan kavga çıkaracak topçularımız, birilerine küfür eden ozan, emre abisine bir şeyler anlatmaya çabalayan mhy, kenarda yetersiz ve etkisiz bulut, bıkmış usanmış ve dahi "salmış" görünen gustavo, ferdi'ye atılan sert paslar, pelkas'ın golden sonra topu alıp "haydi" diyerek santraya koşmasına eşlik etmeyen takım arkadaşları...
bütün o bahsedilen gruplaşmalar belirli bir ölçüde gerçek gibi görünüyor. üstelik takımda herhangi bir maaş problemi ya da kalite eksikliği yokken ayyuka çıkıyor bu mevzular.
e işler yolunda görünüyordu sezon başında, hayırdır? büyük lider(!) belözoğlu yönetici yapıldı, başarıya aç "ligi bilen hoca" bulut hoca yapıldı, beraber pozlar verildi, bir sürü topçulara imzalar attırıldı...
nedir problem? basit: fener kültürüne yönetici olarak kesinlikle yakışmayan birtakım insanların eline güç verilmesi. topçuyken de yakışmıyolardı da, ayakları ya da elleri iyi diye göz yumuyorduk işte.
sırf camianın çocuğu diye mevkii sahibi ettiğimiz arka beşli üyelerinin yönetimsel eksikliklerinin, adamcılıklarının ve hatta açık açık söylemek gerek ki lobiciliklerinin bütün bunlara sebep verdiğini, pek çok renkdaş gibi ben de düşünüyorum. büyük bir zeka gerektirmiyor bunu işaret etmek.
bu arkadaşların "üstü örtük darbe girişimlerinin" karşısında da kim durabilir bilemiyorum. koç belli ki belözoğlu'na sonuna kadar güvenmiş, tesisleri komple ona emanet etmiş. belözoğlu da gerekirse ipini çekebileceği, tecrübesiz bulut'u başımıza getirmiş.
e hiç kimse tecrübeli değil ama burada! başkan yeni, direktör futbolu dün bıraktı, hoca 3 sene önce takım yönetmeye başladı, teknik ekip hısım akraba arkadaş komple dünkü eski topçular...
kurumsal görünmeye çalışan leş aile şirketi gibi görünüyor gerçekten her şey.
hele bir de bulut giderse belözoğlu hoca olacak şeklinde korkunç iddialar var ki... aman aman aman, düşman başına.
sıkıntı bulut değil. bulut fener için başından beri yetersizdi, bu açık. ama topçu grubu şampiyon olabilecek derinlikte ve kalitedeydi. hala da öyleler. filip novak kötü topçu değil, ozan tufan küçük maç alamayacak bir oyuncu değil. kadromuz iyi.
ama insan yönetimimiz kötü. hatta, yok!
bugün bulut yerine pep bile gelse sözünü dinlemez bu topçular. bırak pep'i; fatih terim fenerli olsun gelsin, o bile korakor çatışmak zorunda kalabilir bu tesisteki yozlaşmış kitleyle. bileklerini zor büker.
olumlu başlamıştım sezona, ama bu aralar iyi görünmüyor işler.
hayırlısı diyelim. keşke bir kurtuluş reçetesi yazabilsek.
ben yazamıyorum.